İZMİT Kocaeli’inde gönlü güzel ,yüreği güzel bir Öğretmen ve bir o kadar da sıkı bir okuyucum.  
Bana yolladığı çok değerli mektubunu, siz güzel okuyucularımızla paylaşmak istedim. 
Rüzgarların  uğuldayıp, gaz  lambasının  aydınlattığı,  gelincik  kokan  dağ  köylerinde  aradık  mutluluğu.
Muş  ovası’nda  nergis,  Mardin de  kaya  kirazları  yetiştirdik  yıllarca.
Bir  dağ  menekşesi,  birde  balkon  menekşesi  vardır.  Balkon  menekşeleri  emek  ister,  uğraş  ister, bu  yüzden  kıymetlidir. Dağ menekşeleri, kendiliğinden  yetişir,yaprakları  buğulu  daha  hoş  kokar.  Dağların  yücelerinde  açarlar.
Ama hep balkon menekşeleri daha kıymetlidir.
Biz yıllarca dağ menekşesi olduk  hep. 
Çocuklarımız  çok  sevdiler  ve  bildiler  kıymetimizi.
Ne ektikse onu hasat ettik. Ne  daha çok biçtik. Bizim tarlalarımız hep cömert oldu. Ektiğimizi hep aldık ve gönül kesemiz dolu yıllarca.
Ellerimize  diken  batmadan  gül  koparmadık hiç. Ama güllerimizi  çok  sevdik, kurumasın  istedik  hep. 
Her okulu  ıslak  gözlerle, kucağımızda bir yığın çiçekle, çocuklarımızın  hatıraları  ile  terk ettik.
Hep yeniden başladık çiçek toplamaya, kucağımız  yıllarca  bir  doldu  bir  boşaldı.
Bir fabrika da çalıştık yıllarca, çocuk, kazancı sevgi doldu  hep. 
Hiç  iflas  etmedik  hep  kara  geçtik.  Babalarımız  bizi “iş olmaz, bari okusun.”  Diye okuttu.
Oysa biz, çok çok iyi birer iş adamı  olduk. İnsan  yetiştirdik  yıllarca.  Kazancımız  buğulu  gözler,  mekanımız  Anadolu  köyleri,  dersliklerimiz çiçek açmış  badem  ağaçlarının  gölgesi  oldu.
Sevgi verdik, sevgi aldık, umut aldık.  Bahar çiçeklerine konan arılarla yarıştık.
Çiçek  verdik  bal  aldık  yavrularımızdan.  Kalem,  silgi  kokan,  tebeşir  tozu  sınıflarda  gönül  eğledik  yıllarca.
Sınıfa  her  girişimizde  bize  bakan  sevecen  gözlerle  yıllarca.  Sınıfa her  girişimizde  bize  bakan  sevecen  gözlerle  irkilip,  dertlerimizi  kapının  dışında  bıraktık.
Çok  mutluyuz.  Bizim  korkumuz  bir  gün  zamana  ve  yıllara  yenik  düşerek  çocuklarımızdan  ayrılmak.
Biz  eski  anılarla, geçmişin  özlemini  avunmak  yerine,  anılarımıza  yenilerini  ekleyerek,  kucağımızdaki  çiçek  yığınını  çoğaltarak  bu  fabrikayı  işlemek, emek  ekip  sevgi  biçmek  istiyoruz. 
Ölmekten  değildir  korkumuz.  Kucağımızda  çiçekler  olduğu  ve  dağ  gülleri  kokladığımız  sürece  ölmeyiz.
Ne zaman emek ekip sevgi biçemezsek, o zaman ölürüz işte.
Kara tahtanın önünde memleketimize, memleketimizin bahçelerine güller  ektikçe ölmeyiz  Biz  öğretmeniz… Ektiklerimizi  biçecek  ve  yenilerini  ekecek  nesiller  yetiştirdiğimiz  sürece;  biz  ÖĞRETMENİZ…
Kullar Vezir Çiftliği 
İlköğretim Okulu Müdürü.  
Ertan Tan
İzmit/KOCAELİ 

***
24 Kasım Öğretmen’lerimizin “gününü” kutlar, sabır dolu başarılı  eğitim yılı diliyorum.      
 Selam ve dua’larımla.