BAŞBAKAN Yardımcısı aynı zamanda Yozgat Milletvekili adayı Bekir Bozdağ, Yozgat merkez ve ilçelerinde seçim çalışmalarına devam ediyor. Bozdağ’ın, önceki seçimlere nazaran daha yoğun çalıştığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Evet, Ak Parti’nin dört vekil adayı da yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor fakat biz diğer vekil adaylarının çalışmalarına alışkınız. Burada özellikle Bekir Bozdağ’a dikkat çekmek istememin nedeni, birçok partilinin Bozdağ kadar inanmış olmamalarıdır.
Bozdağ 4-0 diyor ama Ak Parti teşkilatından 3-1 ve 2-1-1 yorumları duyuyorum.
İnanmışlık yok…
Hatta biraz da rehavet var
Öyle gözlemliyorum.
Ak Parti’nin bazı teşkilat mensuplarında 7 Haziran rehaveti görüyorum.
Bazılarında da şımarıklık…
Hani, o meşhur “Taşı koysak alırız” şımarıklığı var ya…
“Zaten seçmen Reis’e oy veriyor. Biz çalışsak da hoş, çalışmasak da…” mantığından hareket edenlerden bahsediyorum.
Yani tevazularını kibirlerine kaptırmış olanlardan...
Bunları isim isim yazmaya gerek yok, onlar kendilerini biliyorlar.
Hem Yozgat bir avuç yer.
Deriz ya hep; “Biz kırk kişiyiz birbirimizi biliriz” diye.
Biliyoruz elbet…
Beni esas şaşırtan nedir biliyor musunuz?
Hani kibir dedim ya…
İşte o kibir Başbakan Yardımcısında yok.
Gayet alçakgönüllü bir şekilde, tevazuundan bir şey kaybetmeden, her zamanki beyefendiliği ile seçim çalışmalarını sürdürüyor Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ…
Evet, çok eleştirdiğim oldu, hatta en fazla eleştirdiğim Yozgatlı siyasetçidir kendileri ama Bozdağ’ın mütevazı yönünü de hep takdir etmişimdir.
Burada da hakkını vermek istedim.
Büyüdükçe küçülmeyi bilen ender politikacılardandır.
Aslında meselemiz ne bir Başbakan Yardımcısının seçim çalışmaları, ne de bir partinin mensuplarının seçimlere bakış açısı...
Bizim meselemiz her zaman olduğu gibi Yozgat…
Bugüne dek, memlekette yaşanan siyasi olumsuzlukların çoğunun faturası Bekir Bozdağ’a kesildi.
Bu yazımda, Bozdağ’ın seçim çalışmalarından yola çıkarak; Yozgat’ta kendi çapında siyaset yapan ve bir görev verildiğinde kibirlerinden yanlarına yaklaşılmayan, gelecek vadetmedikleri gibi, partilerine de faydalarından çok zararları bulunan bir takım Ak Partili görünümlü AKP’lilere dikkat çekmek istedim.
Düne kadar, çalışmayan bürokratların arkasında Bozdağ’ın olduğu, yanlış yapılan atamaların müsebbibinin, gelmeyen veya eksik gelen yatırımların tek suçlusunun yine Bekir Bozdağ olduğunu dinledik…
Kimlerden dinledik tüm bunları?
Partililerden.
Hangi partililerden?
Ak Parti içindeki AKP’lilerden!
Sadece Bakan Bozdağ’ın seçim çalışmaları esnasında spontane bir şekilde üç kez karşılaştık. Diğer vekil adayları, Yusuf Başer, Sibel Yıldırım ve İskender Minar da seçim çalışmalarını sürdürüyorlar.
Peki ya bir bütün olarak Ak Parti teşkilatı?
Adayları kadar çalışıyorlar mı? Onlar kadar inanmışlar mı?
İşte 24 Haziran bu nedenle daha büyük bir önem kazanıyor çünkü bu seçimler Yozgat teşkilatı için de büyük bir sınav olacak.
Geçmiş seçim sonuçları ortada...
Bakalım, ayın 24’ünden sonraki rakamları da kaleme alacağız.

91 KİŞİYLE KARARGÂH AÇILIŞI...

AK Parti geçtiğimiz hafta Yozgat merkezdeki seçim karargâhının açılışını yaptı. Karargâh olarak belirlenen mekân, memleketin göbeğinde, Lise Caddesinde…
Partinin dört vekil adayı da kısa birer konuşma yaptılar. Buraya kadar her şey normal…
Ben vekil adaylarını dinlerken Ak Partili bir arkadaş yanıma geldi ve “Açılışta 91 kişi var” diye kulağıma fısıldadı. Üşenmemiş, tek tek saymış…
Bakan, vekil, vekil adayları, korumaları dâhil toplam 91 kişi olduğunu söyledi.
Bunu söyleyene “Teşkilatınızın ayıbı, sizin ayıbınız” diye karşılık verdim.
Haksız mıyım?..
Teşkilatı tarafından şehrin göbeğinde 91 kişiye hitap etmek zorunda bırakılan Bekir Bozdağ’ın, Başbakanlıkta düzenlediği basın toplantılarında bile daha fazla kişi bulunuyordur.
Ortalama bir hesapla; Ak Parti il yönetimi, merkez ilçe, kadın kolları ve gençlik kolları yönetimleri, belediye meclisi ve il genel meclisi üyeleri ile birlikte partili sayısı yaklaşık 150 kişiyi buluyor.
Sadece Ak Parti’nin bu saydığım üyeleri gelseydi bile karargâh açılışında iki katı kalabalık olurdu.
Yazımı daha fazla uzatmayayım, sanırım ne demek istediğim anlaşılmıştır.
Selametle…