Çok zengindik, bir gecede işyerlerimiz suya gömüldü, evlerin altında kaldık. Kimimiz bacağını, kimimiz kolunu kaybetti…
Hatırlayın bizi…
Anamızı, babamızı, torunumuzu, kızımızı, oğlumuzu kaybettik. Kapanmaz yaralar kaldı,
Hatırlayın bizi…
Bir gün önce varlıklıyken, bir gün sonra, ekmek kuyruklarında sıraya giren fakir olduk,
İbret alın bizden…
Onlarca evden kira geliri varken, bir anda oturacağımız evimiz kalmadı,
Hatırlayın bizi…
Dün bize, yarın (Allah korusun) size, unutmayın bizi…
Gök gürlerken, şimşekler çakarken, yer beşik gibi sallanıp yarılırken, çektiğimiz ızdırap ve yaşadığımız travmayı, hiçbir kalem yazamaz…
Unutmayın bizi…
Rant uğruna feda etmeyin geleceğinizi, sağlam yaptırın binalarınızı sonrası olmasın mezarınız.
Hatırlayın bizi…
Bir gecede tarumar oldu hayatımız, tuğlalar arasında kayboldu hayallerimiz,
Unutmayın bizi…
Deprem değil, binadır, ranttır bizi öldüren, iyi yapın hesabınızı…
Gelinlerimiz, gelinlik çağdaki kızlarımız, sabilerimiz, delikanlılarımız çığlık atarak gittiler, canlı gömüldüler duvarlar arasına,
Unutmayın,
Hatırlayın,
Ders alın…
Çıkarmayın aklınızdan
bizleri…
***
Ders, ders, ders…
Güleriz ağlanacak halimize
Buyurunuz;
Bir belde Belediyesindeki, toplantıda alınan karar “…. Ada …. Parselden geçen fay hattının …. Ada…. Parsele kaydırılması hususunun oylanmasına…”
Haniya amiyane tabirle,
Buyur buradan yak…