Öncelikle tarihin hiçbir devrinde mülteciliği ve esareti kabul etmeyerek, “Ya İstiklal, Ya Ölüm” parolasıyla yaşayan aziz Türk Milleti’nin bir evladı olduğum için bizleri yaradan rabbimize hamd olsun.
Mültecilik ve göçebelik zordur…
Allah hiç kimseye yaşatmasın.
Dün Yozgat Valisi Kemal Yurtnaç başkanlığında göçmenlerle ilgili bir toplantı yapıldı.
Yozgat Valisi Sayın Kemal Yurtnaç, ilimizdeki göçmenlerin kardeşimiz olduğunu ve onların uyum ve adaptasyon sorunlarını çözeceklerini söylediler.
İlimizdeki mülteciler ile ilgili bir iki hususa dikkat çekmek istiyorum.
Büyük bir medeniyetin ve milletin evladı olarak, emperyalist güçlerin vatanından ve yurdundan ettiği bu insanları horlamanın, dışlamanın ve kovmanın Türk Milleti’nin evlatlarına yakışmayacağı kanısındayım.
Yozgatlılarda benim ile aynı kanıda zaten.
Emperyalist güçlerin bomba attığı ve aralarında Müslümanlarında bulunduğu bu insanlara bir de bizim tokat atmamız zaten bize yakışmaz…
Biz, ‘kaybederken de büyük’ olan Osmanlı’nın devamıyız.
Biz, ışığıyla bütün dünyayı aydınlatan ve tarih sahnesine veda ederken tüm zalim ve emperyalistlere “hepiniz bir, ben bir” diyerek kafa tutan Devlet-i Aliyye’nin bir mensubuyum.
Hemşerilerimiz bugüne kadar bu duruşu ve tavrı bu göçmenlere yansıttı zaten.
AMA…
Bugün Yozgat’ta ben gazeteci kimliğimle fotoğraf çekerken polis sorgusuna maruz kalıyorum.
Ülkenin OHAL kapsamında olduğunu söyleyen polisler, terminal önünde niçin fotoğraf çektiğimi sorguluyorlar.
Kimlik istiyorlar ve GBT sorgulaması yapıyorlar.
Yeri geldiğinde sert ve uygunsuz üslup ile hitap ediyorlar.
Büyük Cami avlusunda cenaze namazı için saf tutan Yozgatlı vatandaşı, üzerinde üniforma olan polis rahatlıkla azarlayabiliyor ve horlayabiliyor.
Aynı şekilde suç ve kabahat işleyen bir Yozgatlıya kolluk kuvvetleri kanunlar doğrultusunda gerekli müdahaleyi yapabiliyor.
Ama aynı şey göçmenler için geçerli oluyor mu?
Bizler gibi eğitim, sağlık ve sosyal haklardan faydalanan göçmenler emniyet ve adliyede de aynı muameleye tutulmalıdırlar.
Yozgatlı vatandaşlara uygulanan cezai yaptırım ve uygulamalar onlar içinde geçerli olmalıdır.
Aksi takdirde yerel halk kendisini bu memleketin zencisi olarak görebilir.
İşte o zaman çatışma ve başkaldırılar söz konusu olabilir.
Çocuk darp eden göçmene devlet gerekli cezayı ve uyarıyı vermez ise, toplum ceza kesmeye kalkar.
Bu da kamusal ve toplumsal huzuru zedeler.
İlimizdeki tüm göçmenlerin misafirliklerinin sonlanması ve kendi vatanlarına dönüş yapmaları temennisiyle.
Selametle…
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
•Gece maçı oyna/ya/ma/yan Yozgatspor’u.
• Kanalizasyonun köye akmasıyla fosseptik çukurunu arayan köylüleri.