CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan: "Millet Kıraathanelerini her ilde teşvik edip yaygınlaştıracağız" dedi. Böylece Belediye başkanlarına da bir mesaj sundu. Bizim kitap kafe diye yazdığımız konuyu da gündeme taşımış oldu. Hem kahve ikramı, hem pasta börek- simit ikramı hem de kitap okuma mekanları olarak özel kütüphanelerin yaygınlaştırılması...
Bu işe belediyelerin el atması isabetli bir karar olacaktır. Millet kıraathanelerinde neler planlanmış olacak? Birincisi ucuz (maliyetine) çay- kahve ikramı, ikincisi simit, börek, pasta, çörek  gibi aparatif yiyeceklerin bulundurulması, üçüncüsü de herkesin okuyup boş zamanını değerlendirebileceği kitapların yer alması... Buralara daha çok kimler gelecek? Emekli vakti olan eş ve dostlarıyla sohbet etmek isteyen insanlar. Kağıt oyunlarından uzak, sigaradan uzak, hoş bir sohbet ve okuma mekanları...
Yozgat tam bir emekli şehri: Büyük Camii gibi özel ve kutsal bir mekana sahip. Yoğun olduğu kadar duyarlı kalabalık bir cemaati var. Eski Hocalar kahvesini hatırlayın. Buralar cemaatin oturup sohbet edebileceği,  dost ve arkadaşlarıyla çay kahve içeceği, boş zamanında da açıp Kitabını okuyacağı seçkin mekanlar olacaktır, Millet Kıraathaneleri.
Böyle bir mekana olan ihtiyacı defalarca yazdık biz... Emekli mekanları diye de eklemiştik. Kafamdaki en önemli projeydi bu;  Sayın Cumhurbaşkanımız dile getirince sevindim ve alkışladım... Insanların bir kısmı işinde gücünde, boş zamanı olmayanlara diyeceğimiz yok Allah iş- aş gailesi versin, tatlı bir telaştır o.. Çalışmak, Üretmek ve rızkının peşinden koşmak, bundan daha güzel bir çaba olamaz.
Ancak: hani ne derler yaşını başını almış, çalışamaz hale gelmiş, işten aştan elini eteğini çekmiş emekli ( tavakide) ayrılmış yaşlılarımız var. Bunlar orda burda cami avlularında ya da kahvelerde oturup zaman öldürüyorlar. Diyeceksiniz ki: Millet Kıraathanelerinde zaman öldürmeyecekler mi? Orada sohbet etme, çay ve kahvenin yanında birşeyler atıştırma; hepsinden önemlisi de kitap okuyup zamanı değerlendirme gibi önemli bir fırsatı da bulmuş olacaklar.
Kütüphaneler yok mu diyeceksiniz. Var; arzu eden oralara gidebilir. Ama orada bu fırsatları bulamıyorlar; sohbet etme, çay, kahve içme gibi.. Millet Kıraathanelerin bir başka özelliği de şehir merkezlerine yakın olmalı, giriş katlarında, birinci katta geniş ferah ve havalı mekanlar olmalı. Halka açık aile park ve bahçeleri gibi.. 
Yozgat Belediyesinin böyle bir mekan için adımlar attığını duyduk ve çok sevindik. Eski valilik- yeni Belediye binası önündeki özel bölümün bu amaçla kullanılacağı ifade edildi. Nasıl mı olur? Şahane olur, isabetli bir mekandır. Hem aile park alanı hem de bu amaç için en uygun mekandır. Düzenleme yapılır, Millet Kıraathanesine uygun hale getirilirse çok hoş ve yerinde bir karar olur diyoruz.
Fakat caddeler - sokaklar genişletilirken, okulların  bahçeleri düzenlenirken, yol yapımı gibi vs. Bahane edilip yaşlı koca koca ağaçların kesilip yok edilmesini asla onaylamıyoruz. Şehrin yeşil alanlara, park ve bahçelere olan ihtiyacı daha önceliklidir. Her geçen gün betonlaşıyoruz, yeşillikten, ağaçtan, bahçe ve bostan güzelliğinden mahrum bırakılıyoruz; Insanımızın yeşil alanlara ihtiyacı var. Bıkan, bunalan apartman yaşamından uzaklaşıp nefes alacağı yeşil alanları özlüyor. Bu nedenle ağaç katliamı yapılmamalı, aksine  şehir içerisine daha çok ağaç dikilmelidir. 
Uzatmayalım, Millet Kıraathaneleri yaygınlaştırılmalı. Her ilde hatta her ilçede bu tür mekanların düzenlenmesine hız verilmelidir. Valiler, kaymakamlar ve Belediye başkanları bu konuda görev almalı, Millet Kıraathanelerinin düzenlenmesi ve halkın faydasına sunulması konusunda aktif rol almalıdırlar. Millet Kıraathaneleri planlı bir proje dahilinde her ile- her ilçeye açılıp halkın istifadesine sunulmalıdır... Bu projeyi destekliyor, hatta alkışlıyoruz.