Bir hafta öncesinden; Hulusi beyler, Barselona’ya, Feritler Londra’ya, Mehmetler Prağ’a, Ahmetler Paris’e, Safiye, Hatice, Serpil’ler, Viyana’ya, Meymenet, Vildan, Şüküre Hanımlar Dubai’ye… Yerlerini ayırttılar…
Duriyeler, Antalya’ya,
Şüküfeler, Side’ye,
Muratlar, Kaş’a birer haftalık rezervasyon yaptırdılar… Dokuz günün tadı! Nasıl çıkacak..? Elbette gezi ve eğlenceyle… Açıkçası vur patlasın, çal oynasın…
Yine ana yollar kan gölüne dönecek. Sonucunda şu kadar ölü, bu kadar yaralı var, rakamlarını okuyacağız…Geziye gidenlerin alış verişlerini, yeni çektirdikleri fotoğrafların anlatımlarını  dinleyeceğiz. Yeni aşklar, düzeyli beraberlik hikâyelerini duyacağız…
Bu yazıyı yazarken, sokaktan arkadaşımız Bayram geçiyordu, pencereyi açıp merhaba Bayram, gel çay içelim dedim. Bayram “abi arabayı bakıma verdim, öğleden sonra seyahate çıkıyoruz, başka zaman geleyim!” dedi… Anlaşıldı ki Bayram’ında, bayramdan haberi yok.
Bende bayram yazısı  yazacaktım, işte böyle milletin seyahatlerine takılıp kaldık!...
Not: Tüm okurlarımıza hayırlı Bayramlar dilerim.(S.T.)