YOZGAT, şehir olabilme önceliğini geri plana itmiş, kendi mücavir alanı içerisinde büyüme/gelişme tercihine sımsıkı sarılmış bir il merkezi. Hal böyle olunca, ilin ortak menfaatleri konusunda kayıtsızlık, nemelazımcılık ön plana çıkıyor, her mücavir alan kendi alanı içerisinde gelişmek için mücadelesini sürdürüyor.
Aklımın yettiği günden itibaren hep Yozgat'ın ilçeleriyle olan bağlarının bir türlü kurulamamasından yakınılır. Bunu sağlayabilmek için verilen mücadeleden çok temenni ile sınırlıdır. Ortaya atılan fikirler, düşünceler, planlamalar havada kalır. Zira, ortak menfaatlerin sağlayacağı getirinin paylaşımında sorunlar çıkmaktadır.
Yozgat İl Merkezi olabilmenin gereğini yapmadığı süre içerisinde, kendisine faydası dokunamayacağı için, Sarıkaya'daki Roma Hamamının tanıtımına, Aydıncık ilçesindeki Kazankaya Kanyonuna turistlerin gelmesine vesile olamaz. Sorgun'daki Kerkenez dağı, Peyniryemez köyündeki kazılar bitmez/bitirilemez. Yerköy'de kavun/karpuz tarlada kalır. Şefaatli'nin Karalıderesi eski günlerini arar. Boğazlıyan Cavlak bölgesinin adı hep 'Turizm Bölgesi' olarak anılmaya devam eder. 
Bir zamanlar Sorgun ile Yozgat'ı birleştirip, 'Büyükşehir' yapma hayalleri kuruldu. Farklı ceplerinizdeki parayı bir cebinize topladığınızda miktar artmaz. Sadece Sorgun'u değil, diğer tüm ilçelerle Yozgat'ı birleştirmiş olsak, değişen bir şey olmaz. Fiziki birleştirmeyi yapabilirsiniz ama zihinsel anlamda bir birleşme olmadığı sürece suyu dövmekten öteye geçilemez. O nedenle Yozgat önce şehir olmanın, İl Merkezi olmanın gereğini yerine getirecek. Sonrası kolay...