MEVSİMLER dağlara, taşlara  sevgi sıcaklığını cömertçe  dağıtıyorsa. Sevdalı  gönülleri de yakıp kavurarak Deli gülleri coşturan Yaz’ı ne etmeli. 
Zemherinin kanları donduran  ayazların  yaşandığı  kış’ı.  Suların  coşup  çağlayarak  deli deli  aktığı  ve  her tarafta  rengarenk  çiçeklerin  açtığı  aynı  zamanda  sıcacık  sevgi  dolu  bahar  ayları  yazın  habercisi  ise.
Ağustos  ayında  balta  kesmez  buzu, sevgiyle  yanan  bağrına  basarak    yaşıyorsa.  Gönüldeki  narı, kor  ataşı  ne etmeli.
Teslimiyet  sabrıyla    erimeyen  buzları  eriterek.  Aşılamayan  gönül  dağlarını  yorulmadan  sabırla  azimle  aşarak.  Sevgiyi de  sevgiliye   eş  ederek, muhabbeti  gönüllerde  gül  bahçesi  etmeli.
Kız   annesinin   hazırlamış   olduğu   güzel   yemeklerden yiyerek   karnını   doyurdu.   Çok   yorgundu,  dinlenmeye ihtiyacı   vardı.   Çünkü   ertesi   günü   daha da   erken   kalkıp işe   gitmesi gerekiyordu, yapacak   işleri çoktu. Onun için namazını kılıp hemen yattı.
Tam uykuya dalacağı vakit ablası   yanına yaklaşarak “Hani şu beklediğin kitaplar… var ya, sanırım onlar Geldi” dedi.  
Kız hemen yerinden fırladı ve zarfı   istedi. Ablası;  “hemen mi Bakacaksın, istersen yarin bak, yorgunsun“ dediyse de kız durur mu, hemen zarfı   açtı. İşte, işte beklediği kitaplar  gelmişti.....
Göndermiş olduğun kitapları aldım çok şükür hemen okumaya  koyuldum. "Sari çiğdem"i yavaş,  yavaş içime sindire, sindire okudum.   Okurken bende sizlerle bağda ağaçlardan meyve kopardım, yufkaya dürülmüş çökelek ve taze soğan yedim, kaynar   çorbasıyla ağzım yana, yana arabaşı yedim, sizlerle ağlayıp sizlerle güldüm.  
Diğer   taraftan   bir   insanin   başına   gelebilecek en kötü  olaylar sonucunda dahi yılmadan usanmadan mücadele veren ve herşeye rağmen. Allah’ına şükretmekten vazgeçmeyen   ve her seferinde  daha güçlü ve   inançlı bir şekilde dimdik ayakta durabilmeyi başaran seni görünce kendimden utandım.   
Her halükarda. Yaratana şükrediyoruz, fakat yinede şükrümüzü yeterince yapmadığımızı yapamadığımızı   fark ettim.
Bu kadar da olmaz  denecek şeylerin  olabileceğini gördük ve Allah’ın izniyle her şeyin üstesinden gelinebileceğini gördük sayende. Rabbim senden sonsuz razı olsun.
"Sari Çiğdem"in   hemen   ardından. 
"Düven dişleri"ni  okudum. Harika   bir kitap olmuş. 
Kitapta beni en çok Gülbaharın.   Ahmet öğretmen için yazdığı mektup   etkiledi. Okurken ağlamamak için  kendimi zor tuttum. 
Bir de Has, has Sarının Ahmet   öğretmeni gördüğü anda oğlunu hatırlaması ve sonralarında onun kendi  oğlu… olduğunu anlamasına rağmen onun hayatini yıkarım düşüncesi ile   ona;  "ben senin babanım" dememesi   beni çok etkiledi.  
Sevgiyi o kadar güzel ifade etmişsin ki..... 
Yüreğine ve gönlüne  sağlık Hamit  abi. Yaratana emanetsin. 
 Selam Ve Dua ile.....  Kimya ger.          
Meryem  Safak \ Almanya. 
 Selam ve dua’larımla.