YOZGAT’ta yerel seçim sonuçlarına göre başkan seçilenler mazbatalarını alıyorlar.
Birçok ilçede ve ilimizde yeni dönemler başlıyor.
Aslında bir şehrin kalıcı hizmet ve projelerle buluşabilmesi için her şeyin sıfırlanmaması gerekiyor.
Lakin yukarıda da belirttiğim gibi, başlayan her yeni dönem, eskiye dair birçok şeyi bir köşeye kaldırıp atıyor.
Bunun neticesinde şehirlerimiz istikrarlı, iyi planlanmış, çok ileriki yılların düşünüldüğü plan ve programlarla yönetilemiyor.
Gelen gidenin bütün izlerini siliyor.
Gelen gidenin bütün vizyonunu ortadan kaldırıyor.
Hele göreve seçtiğiniz adamda bir vizyon yok ise.
Estetik, kültür, sanat, tarih, medeniyet gibi kavramlardan bir haber ise.
Şehir ile ilgili hayaller, somut planlar ve radikal düşünceler taşımıyor ise vay o memleketin haline!
Fuzuli’nin bir sözü vardır:
“Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil”
İşte bu duruma düşersiniz…
Dilerim Yozgat ve ilçelerinde yeni seçilen başkanlar bu hata ve yanlışa düşmez.
İnşallah il ve ilçelerin sağlıklı gelişimi, büyümesi için çalışırlar.
İnşallah başkanlarımız daha fazla yeşil alan, daha fazla tarihi dokuyu şehre kazandırma, daha fazla estetik ve şehrin ihtiyacı olan kullanışlı yapılar üretirler.
Ülkede yaşanan ekonomik buhran ile birlikte, koltuğa oturan başkanların her kuruşu iyi hesap etmesi ve vatandaşın menfaatine işlerde harcaması şarttır.
Dilek ve temennilerimiz bu yönde iken, icraatta neler olacak hep birlikte göreceğiz.
DEVİR TESLİM GERİLİMİ
Aslında gerilim biraz abartı oldu ama neyse.
Bir ilçemizde belediye başkanı değişti.
Belediyede devir teslim töreni yapılıyor.
Ortam çok güzel ve herkes çaylarını yudumlayarak nezaket içerisinde sohbet ediyor.
Devredecek başkan ise yeni başkana belediyenin mali tablosunu falan anlatıyor.
Derken, konu  geçmişte yaptıkları işleri ve bu işleri siyasi iktidar gücünü nasıl kullanarak yaptığına kadar geliyor.
Konuşuyor, anlatıyor, sıralıyor…
Bu arada yeni başkan dayanamıyor ve araya giriyor:
“Yahu başkan burada sembolik bir devir teslim töreni yapacağız. İktidar ile yaptıklarını anlatıyorsun, başkalarının yapamayacağı imalarında bulunuyorsun” ikazında bulunuyor.
Sonra Allahtan konu değişiyor ve tatsızlık olmadan devir-teslim yapılıyor.
RAHMETLE…
Dün Türk Dünyası’nın lideri Başbuğ Alparslan Türkeş’in vefat yıldönümüydü.

  • O, bir parti lideri değil dünya lideriydi.
  • O, gençlerin Başbuğ’u, bir nesli Türk-İslam ülküsüyle yetiştirmiş bir liderdi.
  • O, karanlık günlerin ardından ufuklardan doğan bir güneş idi.
  • O, ihtilal mahkemelerinde Müslüman Türk için hesap veren, bedeller ödeyendi.
  • O, cezaevlerinde evlatlarıyla inandığının bedelini ödeyendi.
  • O, Erciyes eteklerinde Allah’a secde eden, dünyaya meydan okuyandı.

Bugün maalesef onun kurduğu ocaklar ve teşkilatlar o günkü ruh ve heyecanı taşımıyor.
Bizim kuşak maalesef onun yetiştirdiği bozkurtlar kadar azimli, inanmış ve kararlı değiller.
Ümidimizi kestik mi?
Hayır!
Merhum Alparslan Türkeş’i rahmet ve hürmet ile anıyorum.
Mekânı Cennet olsun.