MADDE bağımlılığı denince akla gelen ilkönce, sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı geliyor.Şimdi bunları teker teker ele alalım ve inceliyelim. Madde bağımlılığı kötü biralışkanlık olan sigara ile başlıyor, bu alışkanlık Genç, 'arkadaşım sigara içiyor, bir de ben deneyeyim' diye, ilk adımlar atılıyor böylece. 'O içiyor da ben neden içmeyeyim, bende içeyim' diye, genellikle küçük yaşlarda ve erken başlanılıyor, sigara kullanılmaya.
Özenti ve merak sonucu başlanılan sigara alışkanlığı beraberinde basamak basamak yükselerek ve artarak alkole ve uyuşturucu madde kullanılmaya yöneliyor ve başlıyor adım adım. Ekonomik zayıflıklıklar, işsizlik, aile sorunları, geçim sıkıntısı, buhranlar, psikolojik ve psikomatik hastalıklar, kötü çevre şartları, yada merak ve özenti sonucu veya sorunlu yaşam şartları, ekonomik zorluklar kişileri madde bağımlılığı kullanımına neden oluyor.
Bilhassa erken yaşlarda başlıyan sigara kullanımı ilerde insanı adım adım bataklığa doğru çekiyor. Bununla kalınsa iyi ama ardından uyuşturucu maddeye yönelmeye ve kullanımına başlıyor kişi.Bunlar ilk önce esrar içimi halk tabiri ile 'otiçimi' kullanımıyla başlanılıyor kişiler.Sonra uyuşturucu ve uyarıcı maddeler olan hap ve benzeri maddelere yöneliyor bağımlılar. Bu maddeleri kullanan insanlar, geçiçi olarak bulundukları zor durumlardan ve kötü şartlardan sıyrılarak, adeta pembe bir dünyaya adım atıyorlar ve kendilerinden geçiyorlar. Kısa bir süre sorunlarından kurtulduklarını sanıyorlar, sanki başka bir alemde yaşanılıyor izlenimine kapılıyor kullanıcı.
Uyuşturucu madde kullanımında, tiner, benzin, bali ve uçuçu maddeleri içine çekme gibi alışkanlıklarada rastlanılıyor, araştırmalar sonucu. Sentetik uyuşturucuların başında LSD, Esrar, Eroin, Eksatizi, Kokain, bonzai ve çeşitli uyuşturucu ve uyarıcı haplaraı peşi peşine ekliyor, kullanıcılar. Gerek ailevi iç ve dış sorunlar ve etkenler. ile birlikte kötü arkadaşlık ilişkileri, çevre şartları, gerek psikolojik ve psikomatik hastalıklar, buhranlar ve krizler, işsizlik, kişilik bozuklukları insanları bu maddeleri kullanılmaya itiyor.
Bazılarıda çareyi alkol kullanmakta arıyor, genellikle bira içimi ile başlanılıyor ve ilk adınlar atılıyor. Ardından şarap, rakı, votka, viski vb. maddeleri kullanıma yöneliyor genç kuşak.
Bu maddelri bulmak için hırsızlık, gasp, soygun gibi nedenlere başvuruyor bazı kesim, bu durum suç unsurunu doğuruyor. O yüzden tedbir olarak ilk adımlar bu durumda aile içerisinde atılmalıdır. Çoçuklarımız ve gençlerimiz kimlerle konuşuyor, hangi insanlarla arkadaşlık kuruyorlar önce buna bakmalıyız. İyi arkadaş insanı iyi yönde, kötü arkadaş ise insanı kötü yola düşürür. Öncelikle tedbir almak için aile içinde çoçuklarımıza aşırı disiplin ve katı kurallar içerisinde bir yaklaşımla değilde, onunla bir arkadaş gibi yaklaşarak gence eğilmeli ve sorunlarını böylelikle çözmeliyiz.
Pekala bu madde bağımlılığından kurtuluş yok mu?, tabiî ki var. İllerde kurulan ANATEM, Alkol ve uyuşturucu ve madde bağımlılığı ile mücadele veren kurumlara başvurulmalıdır, bu durumda olan aileler kullanıcıları buralara yönlendirilerek, bu illetten kurtulmak mimkün.
Bu sağlık kuruluşlarındaki uzman psikoloğ ve psikiatrisler ve sağlık
görevlileri gözetiminde bu maddelerden yapılacak tedavi sonucu kurtulmak mümkün. 
İlkönce kişi bu maddeleri bırakmaya istekli ve iradesinin kuvvetli olması şart.
Peki bu durumda Devletimiz önlemler almıştır. Zehir tacirlerine karşı bünyesinde. Polis Teşkilatı içerisinde Narkotik birimini ve Kaçakçılık ve Organizasyon Önleme bölümlerini hizmete açarak, gençleri zehirliyen tacirlere karşı önlem alınmıştır. Bunun yanı sıra Polisimiz, Jandarma kuvvetleriyle işbirliği yaparak, yurt içinde gençleri zehirliyen insanları yakalamak için operasyonlar yaparak başarılı adımlar atılmıştır.