Zamansız gözlerim dalarken bazı, 
Leyla’lı sancılar bulduğum oldu. 
Dolandım divane - divane deli, 
Bir Leyla düşünde kaldığım oldu. 
Sakın ha! Terk etme bu düşü dedi, 
Unutma Allah’ın işi bu dedi, 
Bir ömrün baharı kışı bu dedi, 
Leyla’da açmadan solduğum oldu… 
Titrer gecelerim günüm zemheri, 
Bir gördüm zamanı göğü ve yeri, 
Kimi meczup dedi kimi serseri, 
Leyla’yla boşalıp dolduğum oldu… 
Zora taşınmaktan yoruldum Leyla, 
Artık hayaline sarıldım Leyla, 
Bil ki yokluğuna darıldım Leyla, 
Leyla’da Leyla’ sız kaldığım oldu…
Artık Leyla denen sancı taşırım, 
Bağrımda tarifsiz hale dönüşür. 
Zemheride yanar, yazda üşürüm, 
Seherde başıboş yele dönüşür… 
Bazen, can alıcı kuş olur gelir, 
Bazen de aşikâr, düş olur gelir, 
Perde olur gözlerime çekilir, 
Delibaş dolanan sele dönüşür. 
Şiirimde derttir, türkümde sancı… 
Âleme tanıdık, bana yabancı, 
Leyla kervanımdır, Leyla kervancı. 
Selamsız, kelamsız dile dönüşür… 
Mecnun sırrım dedi, hal ise Leyla’m, 
Dağlar elim dedi, yol ise Leyla’m, 
Bülbül dilim dedi, gül ise Leyla’m, 
Karışırda baldan bala dönüşür…
Yine yüreğine sancı yükledin, 
Demek ki şairin kaderinde var… 
Derdine Leyla’lı düşler ekledin, 
Çek artık bu işin ederinde var. 
Söylediler sana, uzak dur aşktan, 
Uzak dur hayalden, uzak dur düşten, 
Koparır hayattan, koparır işten… 
Bu tür sancıların katarında var. 
Mecnun Leyla dedi, Leyla çölünde, 
Leyla Mecnun dedi, soldu dalında, 
Kılavuz aranmaz çile yolunda, 
Levh-i kaleminde, satırında var. 
Artık bu diyardan vakti göçmenin… 
Zehirse bal diye kanıp içmenin, 
Şairim, bu aşktan gayri geçmenin, 
Bir çift ahu gözün hatırında var…
Çekil düşlerimden, çekil git Leyla! 
Başına belayı alma istersen. 
Varlığın dağ oldu, endamın yayla… 
Daha büyük zora salma istersen… 
Ne desem gönlüme dikilir bana, 
Bedduamı etsem gördüğüm ana, 
Can dediğim, kan dediğim canana, 
Uğrunda saçını yolma istersen…
Ahmet Coşkun