“Receb ayının ilk Cum’a gecesine Regâib gecesi denir. Bazı âlimlerin açıklamasına göre, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bu gece pek çok rûhânî ahvâl ve ikrâma kavuşmuş olmakla, Yüce Allâh’a şükür için on iki rekat namaz kılmıştır.
Regâib; istenilen, değeri çok olan, bağış, ihsân, ikrâm ve nefis şeyler demektir. “Râğibe” kelimesinin çoğuludur. Bu geceyi ibâdetle geçirmenin sevâbı çok büyüktür.
Bu geceyi hakkıyla idrak edebilmek için Receb ayının ilk Perşembe gününü oruçlu geçirmek, gecesinde de akşamla yatsı arasında iki rekâtta bir selâm verecek şekilde on iki rekât namaz kılmak, Allah Rasûlü tarafından tavsiye edilmiştir. 
 “Regaib kelimesi bolluk, bereket, fazilet anlamına gelir. Bu gece Allah'ın lütuflarının bol bol verildiği bir gecedir ve üç ayların ilk kandil gecesidir. Semanın kapılarının sonuna kadar açılıp rahmetin sağanak sağanak yağdığı böyle bir gecede düşen damlaların bizi  sırılsıklam edeceği günlere merhaba diyoruz.  Yağmur yüklü bulutlar gibi gelen, eteğindeki hayır cevherlerini başımıza boşaltan ve bizlere mutluluk veren kandillere merhaba diyoruz.
Yağmurun toprağa hayat verdiği gibi dualarında hayat bulacağı  Reğaip gecesinde  dua bahçesinde yeşeren fidan olmak dileğimizi yeniliyoruz. Yağmurun toprağa hayat verdiği gibi dualarında hayat bulacağı bu gecede dua bahçesinde yeşeren fidan olmak temel arzumuzdur.
Reğaip Gecesi bir ömürden daha hayırlıdır. Ellerin açıldığı, gözlerin dualarla yaşardığı, kalplerin okşandığı Regaib Kandilinde bütün insanların günahlardan uzaklaşıp tövbelerinin kabul edilmesini niyaz ederiz. Allah tüm inananları iman yolundan ayırmasın.  
 “Yaptığımız bu güzel hasletleri sadece bir gece yapıp sonra terk etmek üzere değil, belki son nefesimize kadar güzel, faydalı, hayır, kısaca Allah’ın razı olduğu şeyleri yapmak için bu geceyi sağlam bir başlangıç olarak kabul etmeliyiz. 
 “Bu kutsi gün ve gecelerin cümlemiz, milletimiz ve tüm İslam alem-i İslam için iyiyi kötüden, doğruyu eğriden, faydalıyı zararlıdan ayırt edecek bir şuura kavuşmaya, Allah’ın rızasına ve inananların gerçek kurtuluş ve zaferlerine vesile olmasını dileriz. 
 “Allâh’ım! Bizlere bu mübârek tevbe ayından affolarak çıkmayı nasîb eyle. Allâh’ım! Receb ve Şaban ayını bize mübârek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.
Şaban ayı: Resulullah efendimiz, Şaban ayına da çok değer verir ve "Ya Rabbi, Receb ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir" diye dua ederdi. Âişe validemiz buyuruyor ki: “Resulullahın, hiçbir ayda, Şaban ayından daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Bazen Şabanın tamamını oruçla geçirirdi.” [Buhari]
Şaban ayının faziletiyle ilgili üç hadis-i şerif: “Şaban, öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfil olurlar. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçluyken arz edilmesini isterim.” “Ramazandan sonra en faziletli oruç, Şaban ayında tutulan oruçtur.” [Tirmizî] “Şaban ayında üç gün oruç tutana, Allahü teâlâ Cennette bir yer hazırlar.”
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Şabanın 15. gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızk isteyen yok mu, rızk vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim” Bu hâl, sabaha kadar devam eder.”