Geçenlerde havaların güzelliğinden de yararlanarak, bir gazeteci, bir avukat arkadaşlarla iki üç cadde turladık. Tabelalara bakarken onlarca kurs verilir ibareleri gözümüze takıldı. Pasta, börekten tutunda, gözlemeden çıkın… saz, söz, rehberlik bir yığın kursa davet tabelaları…
Arkadaşlara bilmece gibi bir soru yönelttim. Arkadaşlar; mükemmel bir bina, oldukça lüks döşenmiş üstelik bedava kurs verilse, bu kurs hangisidir ve kaç talebe gelir?
Her iki arkadaşta o kadar çok, kurs adı söylediler ki, buraya yazarsak iki sayfayı geçer. Söylediklerinin hepsine hayır dedim. Üstüne üstlük bilene birde mükâfat vereceğimi belirttim. Ne mükâfatı dediklerinde, helalinden iyi bir güneş gözlüğü alacağımı vaat ettim. Öyle çok kurs dalı ortaya döktüler ki, ister gül ister ağla…
Kravat bağlama, kuş, köpek sevme, giyim, cankurtaran vs…
Hayır sorumun karşılığı değil dediğimde, daha bir yığın yeni buluşlar..!
“O değil, bu değil, peki nedir? Gözlükten de vazgeçtik.” Dediklerinde… Arkadaşlar; çok eminim ki, puştluk, dolandırıcılık kursuna kimse gelmez. Ufak bir sessizlikten sonra, avukat arkadaş “ bu memlekette çok kişinin böyle bir kursa ihtiyacı olmaz, olamaz…” gazeteci arkadaşta” abi yüksek lisans almış o kadar çok puşt, dolandırıcı var ki, çoğu yüksek lisansın dışında, birinci, ikinci doktora yapıyorlar… Dediğin gibi bu kursa kimsecikler gelmez.” Her iki arkadaşlarımın söylediklerine katılmamak mümkün değildir. Zira, “kuş yuvasında öğrendiği gibi ötermiş..” bırak kursu ilk mektep, ilk üniversite ailede başlamaktadır. Hani çoğu zamanda “armut dibine düşmemektedir…”
Allah sevgisi, saygısı, korkusu olan, kanundan da, toplum yargısından da korkar ve çekinir. Puştluk doktorası yapanlara bu yazılanlar vız gelir, tırıs giderse de  biz yinede Allah ve kanun korkusundan bahsetmiş olduk… hani ya bazen “insanın Sıtkı sıyrıldı” derler ya mesela; bir arı üç gram bal yapmak için, 632 km yol kat edermiş. Şimdi bazı arılar kaç kilometrede bal yapıyor dersiniz? Veya sorumuzu şöyle yenileyelim; arıya kaç kilometrede üç gram bal yaptırıyorlar? Cevap: üç metrede. Evet üç metrede…
Kovandan şekerli suya, şekerli sudan kovana..! 1,5 metre, 1,5 metre+ üç metre… Eh buna da şükür! Arısız bal, ineksiz süt, süt dışı karışımlarla peynir yapanları da gördükten, duyduktan sonra, puştluk dolandırıcılık, hırsızlık kursuna kim itibar eder?! Elin oğlu bu hususta en alasından doktorasını yapıp cebine koymuş ve halkı da enayi yerine koyup mesleklerini! İcra etmektedirler. Hemen, hemen her meslek kolunda, yığınla doktora yapmış! Kişiler ortalıkta cirit atmaktadırlar. Ne diyelim, Allah ıslah etsin.(Amin S.T) Bir şiirimizde şöyle yazmışız:
“memleketin bazı kaldırımlarına, taş yerine puşt döşemişler, harcını da hergelelerden karmışlar.”