Hattuşaş antik kentini ilk olarak Fransız Arkeolog Charles Texier bulmuş ve 1893 yılında araştırmalar başlamıştır. Daha sonra Alman Hugo Winckler ile Thedor Makridi 1906 yılında büyük bir Hitit arşivi bulmuşlardır. Çok geniş bir alana yayılan Hattuşaş'ta yapılan kazılarda 5 kültür katı gün ışığına çıkmıştır. Hattuşaş'tan günümüze gelen kalıntıları Yukarı Şehir, Aşağı Şehir, Büyük Kale ve Yazılıkaya'dır. Başkent Hattuşaş mimari ve sanat alanında gelişmeler göstermiştir.
Milattan önce üç bin yılından başlayarak Hattuşaş'ta yerleşim vardır. Bu zamandaki yaşam alanları genel olarak Büyük Kale civarında olmuştur. Büyük Kale 250 metrelik bir kayalık üzerine kurulmuş ve üstünde Kraliyet Sarayı ve imparatorluğun yönetim merkezi bulunmaktadır.
Milattan önce 19. ve 18. yüzyıllarda Asur Ticaret Kolonilerinin yerleşmeleri Aşağı Şehir'de görülmektedir. Bu dönemde tutulan ticaret kayıtlarında ilk kez Hattuşaş ismi görülmektedir. Ayrıca ele geçen bilgilerde Hattuşaş Şehri'nin millattan önce 18. yüzyılda Kuşşara'nın Kralı Anitta tarafından yakılıp yıkılmıştır.
Milattan önce 1700 yıllarında yıkıntılardan kalanları yeniden inşa edilerek Hattuşaş'ta tekrardan yaşam başlamıştır ve milattan önce 1600 yıllarında I. Hattuşili tarafından Hitit İmparatorluğu'nun başkenti olmuştur.
Eğimli bir araziye sahip olan ve güneyde bulunan Yukarı Şehir 1 kilometre karelik bir alana yayılmıştır. Güneyde bir surla çevrilen Yukarı Şehir'de genellikle kutsal alanlar ve tapınaklar vardır. Güneydeki sur üzeründe 5 tane kapı bulunmaktadır. Bunlar kentin en yüksek noktasında bulunan Sfenksli Kapı ve surun doğu ve batı ucunda karşılıklı olarak bulunan Aslanlı Kapı ve Kral Kapısı'dır. Burada bulan tapınaklardan Seramikler, Silahlar, Yazılı belgeler, Aletler ve Kült objeleri bulunmuştur.
Yapılan arşatırmalar en yüksek zamanında 40000 ila 50000 kişilik bir nüfusu olan Hattuşaş, Hitit Devleti'nin yıkılması ile birlikte milattan önce 1200 yılı gibi yıkılmış ve milattan önce 800 yılındaki Frig yerleşimine kadar ıssız kalmıştır.
Yozgat İl sınırlarımızda bulunan Hattuşaş (Boğazkale) kesinlikle görülmeye değer ender tarihi yerlerden birisi,  hafta sonunda piknik malzemelerimizi aracımıza koyarak çoluk çocuk hem güzel bir gün geçirebileceğimiz ve hem de buram buram tarih bilgimizi tazeleyeceğimiz bir yer üstelikte özellikle izin vb ayarlamadan günübirlik gidip gelinebilmesiyle çok avantajlı bu avantajı hepimiz değerlendirmeliyiz diye düşünüyorum, sizce…
Editör: TE Bilişim