“Fakı” tabiri, “fakih” kelimesinden gelir ki, din bilgini, fıkıhçı, hoca manasındadır. Yer ismi olarak Yozgat yöresinde bu tabire çok rastlamaktayız. Yenifakılı, Karafakılı, Cumafakılı gibi...
Fakat, burada “fakı” tabirinin isim olarak ve “bey” unvanıyla birlikte anılmış olması, gözden kaçırılmaması gereken bir ayrıntıdır. Bundan dolayı, köye ismini veren “Fakı Bey”in 1530’lardan önce yaşamış olan Türkmen boy beylerinden birisi olduğu düşünmek yanlış olmayacaktır. Arazinin “çiftlik” olduğunun kayıtlara geçmesi de bu tespitin bir başka ispatıdır.
1859 senesinde köylülerin vermiş olduğu bir dilekçede, “Köyün susuz olduğu, bu yüzden halkın büyük sıkıntı çektiği, köye bir buçuk saat uzaklıktaki bir yerden altı bin kuruş masrafla suyun getirilerek köye çeşme yapıldığı” belirtilmektedir. Köylüler bu dilekçelerinde “su yolları ve çeşmenin masrafı olan altı bin kuruşun yarısının hazineden karşılanmasını” talep etmekteydiler.
Padişah Abdülmecit, halkın bu dilekçesini kabul etmiş ve masrafın yarısının hazine tarafından karşılanması, bunun da halkın hazineye olan borçlarından düşerek tesviye edilmesi kararını 6 Aralık 1839 tarihinde onaylamıştı.

Yozgat'ta yaşadığı riayet edilen "KARACAOĞLAN"ın ve Yozgatlı divan şairlerinin şiirlerinin de yer aldığı yaklaşık yüz yıl önce tertip edildiği anlaşılan Yozgat’ın Fakıbeyli köyünden İbrahim tarafından Yozgat İl Müzesi’ne bağışlanan bir cönkte XIX. yüz yılında yaşayan Yozgatlı şairlerle birlikte Karacaoğlan’ın da beş şiiri bulunduğu bilinmektedir. Bu cönkte yer alan şiirler birçok internet sitesinde yer almaktadır.
== Kültür ==
Köyün gelenek ve görenekleri, eğitim imkânlarının artması, televizyon kültürünün yaygınlaşması ile ciddi bir gerileme göstermiştir. Köyde yer alan köy odalarının bir çoğu kapanmıştır. Eskiden köy odalarında oturulur, çaylı dini sohbetler yapılırdı. Köy odalarından "Selahattin Onbaşının Odasında" mütevazi bir kütüphanesi vardı. Göç ile birlikte köyde nesiller arasında, köyde yaşayanlar ile şehirde yaşayanlar arasında ciddi bir yabancılaşma vardır. Çok sayıda mülki idare amiri, akademisyeni, yazarı, çizeri, hukukçusu, işadamı, sivil toplumcu yetiştiren köyün kendi adını taşıyan bir sivil toplum örgütü bulunmamaktadır. Bu konuda köy büyüklerinden gayret beklenmektedir. Köyün eski okulu, çok sayıda insanı yetiştiren Merhum Ethem Hocası köy tarihi açısından oldukça önem taşır.


Editör: TE Bilişim