Şehrin kesin kuruluş tarihi bilinmese de; M.Ö 168-78 yıllarında basılmış olan Likya konfederasyon sikkelerinde Olimpos’un adı geçiyormuş. M.Ö 100. yılda iktisadi bir birlik olan Likya Konfederasyon Birliği’nin önde gelen ve 3 oy hakkına sahip olan 6 şehirden biriymiş ve Antalya sahillerindeki tarihsel süreçte Phaselis’ten sonra ikinci önemli liman kentiymiş. Olimpos limanı tarihte korsan yatağı olarak bilinirmiş. Kilikyalı Korsanların başı Zeniketes M.Ö 80 yılında burayı ele geçirip şehri üs olarak kullanmış. Tarsus’tan Olimpos’a kadar olan tüm kentleri ve bölgeden geçen Roma gemilerini yağmalayan Zeniketes Olimpos’u krallığının başkenti ilan edince, kent Likya Birliği’nden çıkarılmış. Şehirdeki korsan egemenliği M.Ö 78’e dek sürmüş. M.Ö 78 yılında Roma komutanı Servilius Isauricus burayı korsanlardan temizleyerek Roma topraklarına katmış. Ancak Olimpos korsanlarla işbirliği yaptığı için ağır cezalara maruz kalmış; şehir yeniden Roma hakimiyetine geçtikten sonra "ager publicus" (satışa çıkarılmış veya kiralık olarak verilecek Roma mülkü) olarak ilan edilmiş. Roma döneminde, yakınındaki doğal gazların yandığı Çıralı’daki Demirci Tanrı Hephastos kültü için inşa edilen açık hava sunaklarıyla da büyük bir ün sahibi olmuş. Hephaistos, mitolojide Olympos’un kralı Zeus’un şimşeklerini yapan demirci tanrıdır aynı zamanda. Demircilik mesleğinin dayandığı külttür
Tarihçiler, şehrin baş Tanrıçası’nın savaşın ve bilgeliğin tanrıçası Athena olduğunu yazmışlar. Henüz yeri bulunmamış Athena tapınağı ve diğer önemli yapıların bugün ormanla kaplı akropol tepesinde yer aldığı düşünülüyor.
Görülmesi gereken bir mekan. 

Editör: TE Bilişim