Sarı kesme taştan ve kare planlı olan caminin iç aydınlatması altlı üstlü birçok pencere ile sağlanmaktadır. Duvarları ve tavanında modern süslemeler görülür. Merkezi büyük kubbe büyük yuvarlak kemerler üzerine pandantiflerin yardımı ile betonarme olarak oturtulmuştur. 
Mimari yönden önemli bir özellik taşımamasına rağmen, modern cami mimarisine göre inşa edilmiştir. Namaz sırasında mekandan alınan ruhani zevki ön plana çıkaran bir yapıdır. Genel olarak Yimpaş Fabrikalar Sahası’nda faaliyet gösteren fabrikalarda bulunan işçilere  ve karayolunu kullanan yolculara hizmet vermektedir. 
Ayrıca cami,  E88 Karayolunun diğer tarafındaki Fakıbeyli Köyü’nden de görünmekte ve düz sayılabilecek arazi şartları nedeniyle çok uzaklardan bile tüm heybeti ile seçilebilmektedir. 
Cami, Osman Usta lakaplı cami ustası Osman Çevik tarafından yapılmıştır. Osman Usta, Yimpaş Vakfı Camii, Akdağmadeni Merkez Camii, Sorgun Salih Paşa Camii, Kuzey Irak 'ın incisi olarak anılan ve Erbil'de bulunan Celil Hayat Camii de dahil olmak üzere 100'e yakın irili ufaklı cami inşa etmiştir. 

Oruç…

Allah, kullarına rahmet, iyilik, siper ve kalkan olarak orucu her millete farz kılmıştır. Kurân’da; “Ey İman Edenler! Kötülüklerden kaçınmanız, sorumlu ve duyarlı kimseler olmanız için Oruç, sizden öncekilere olduğu gibi size de farz kılındı.” (Bakara Suresi, 183) şeklinde orucun öncekilere de farz kılındığı vurgulanmaktadır. Meryem Suresi’nin 26. Âyetinde Hz. Meryem’in de oruç tuttuğu açıklanmaktadır. Peygamberimizin Medine’ye Hicreti’nden sonra, Yahudilerin “Aşure” günü oruç tuttuklarını görmüş ve bunun ne olduğunu sormuş, kendisine cevap olarak; “Bu hayırlı bir gündür. Hz. Musa da bu günde oruç tutmuştur”demişlerdir. Hz. Muhammed (sas) de “Ben, Musa’ya sizden daha yakın ve lâyığım” buyurmuş, o günün orucunu tutmuş ve tutulmasını emretmiştir. O, Ramazan Orucu farz kılınınca da, bu orucun tutulmasını isteğe bırakmıştır.
İslâm’daki Oruç, Hicretin ikinci yılında, Bakara Sûresinin 183. Âyeti ile farz olmuştur. Bakara Sûresinin 182-185. âyetlerinde; farz olan oruç ile ilgili kaideler, Ramazan Ayı ve orucun mahiyeti belirtilmektedir. Bakara Suresinin 185. Ayetinde bu husus şöyle vurgulanmaktadır: “Ramazan ayı; insanlara hidayet rehberi olan, onları doğru yola götüren ve hak ile bâtılı birbirinden ayıran delilleri içeren Kuran, bu ayda indirilmeye başlanmıştır…”
İslâm’da Oruç, gündüzle sınırlandırılmıştır. (Bakara Suresi, 187). Bundan önce dindar Müslümanlar, Yahudiler gibi, orucu güneşin bir batışından diğerine kadar yani 24 saat tutuyorlardı. İslâm, orucu farz kılarken, onun gerçek durumunu da ortaya koymuş; onu perhiz olmaktan da nefse işkence olmaktan da kurtarmıştır. Çünkü Allah, Yahudilere ve Hıristiyanlara da orucu emretmiş, fakat onlar bu oruçta  bazı değişiklikler yapmışlardır. Bu değişiklikler  ile aslî hüviyetinden uzaklaştırılan  oruç İslâm’la, Peygamberimizle yeniden aslî hüviyetine kavuşturulmuştur.

Editör: TE Bilişim