BU meselelere kafa yoranlar değişik görüşler beyan ederler.
Kimine göre taşrada, kimine göre büyük şehirlerde.
Kimisi başkent olmuş memleketleri söyler.
Kimisi yapısını bozmamış küçük taşraları işaret eder.
Herkesin sunduğu tezinin haklı tarafları da elbette vardır.
Bence de kültür bilincin olduğu yerde yaşar.
Belli düzeyde bilinç gerekir kültürün yaşaması için.
Tıptaki bir mikrobu düşünelim.
Yaşaması için belli bir sıcaklık veya soğukluk gerekir sanırım.
Mesela kar yağmadığı zaman endişelenenler olur.
Derler ki kar yağsaydı dışarının mikrobu kırılırdı.
Yani iklim belli soğukluğa indiği için zararlı mikroplar yaşayamaz, kırılır geçerdi.
Doğa kendini arındırırdı.
İşte kültürün de yaşaması için belli bir bilinç düzeyi gerekir.
Felek sen ne feleksen
Bağrım ettin elek sen
Aldın gül yüzlü yarı
Daha neme gereksen
Yazıyı yazarken arka tarafta bu türküyü dinliyorum.
Kerkük yöresine ait bir türkü…
Ama birisi diyor ki:
“Yanılıyorsun Urfa’dır bu türkü”
Siz Kerkük’ü Urfa’ya uzak mı sandınız?
Bakü sizce Kars’tan ayrı mıdır?
Bakmayın bunları artık ne söyleyen, ne hatırlatan kaldı.
Konuyu dağıtmayalım…
Kültür bilincin olduğu yerde yaşar.
Sizin için Abdülhamit Han televizyondaki bir dizi kahramanı ise o zaman sıkıntıdır.
Akşam dizide izler, sabah onun yadigarı çeşmeye gelir pis suyu döker gidersiniz.
Önceki yıllarda Yozgat’ta bu meselelerin konuşulduğu platformlar vardı.
Ayrıca bunların tamamının kapısı halka açıktı.
Şimdi halkı bırakın, kendi üyelerine bile kapalı.
Memleketin kültürüne, medeniyetine, eğitimine hizmet maksatlı faaliyet gösteren birçok sivil toplum oluşumu var.
Bunların resmi internet sitelerine girdiğimde, Yozgat’ta da teşkilatlanmış oldukları yazıyor.
Lakin Yozgat’ta neden varlıklarını hissedemiyoruz?
Yaşadığımız ilin meseleleriyle ilgili neden konuşmuyorlar?
Her hafta bu işlere kafa yoran ve kapılarını Yozgat halkına açan BEYDER gibi sivil toplum kuruluşlarını bir kenara bırakıyorum.
Diğerlerinden de aynı özveri, çaba ve çalışmayı beklediğimizi, buna ihtiyacımız olduğunu belirtmek istiyorum.
Önceki yıllarda Yozgat Belediyesi ‘Kadim Sohbetler’ adıyla ilim ve irfan dünyamıza önemli katkıları olan isimleri Yozgat’ta ağırlıyordu.
Sohbetlerinden istifade ediyorduk.
Kültür, ahlak ve medeniyetimizi yeniden Anadolu’dan diriltmek zorundayız.
Dirilişler hep Anadolu’dan gerçekleşmiştir.
Gayret hep Anadolu’dan başlamıştır.
Bugün saygın konumda olan insanlar, önce kendi çabalarıyla, sonra onların gençlik döneminde bu konularda kaygı duyan fikir insanları sayesinde buralara geldiler.
Öyleyse gelecek nesiller için de fikir, kültür, medeniyet ekseninde çalışmalar sürdürmek şarttır.
Haydi selametle.