ATALARIMIZ hep güzel sözlerin altına imza atmışlar. Sadece, güzel söylemekle kalmamış, anlamlarıyla bize yol, yordam göstermeye de çalışmışlar. Anlayan anlamış. Anlamayana zaten 'davul-zurla bile az' gelmiş. 'Gözden ırak olan gönülden de uzak olur' demişler. Karabıyık Köprüsü de gözden ırakta kalınca gönüllerden de silinmiş. Gzler görmez olmuş...
Atatürk Yolu'nda Esenli Yol ayrımını geçtikten hemen sonra, hafif bir virajın kenarındaki küçük tepenin arka kısmında kalan ırmak üzerineki tarihi Karabıyık Köprüsü'nü Karayolları Genel Müdürlüğü, gelecek kuşaklara aktarabilme adına restore kararı aldı. Sadece Karabıyık Köprüsü değil elbet. Yozgat il genelinde bulunan 6 köprünün restoresine 'olur' verildi. Bazıları restore edildi...
Yozgat'ta restore edilen köprülerden ikisi Bozok Üniversitesi Erdoğan Akdağ Yerleşkesi içerisinde bulunuyor. Akademisyenlerin gözetiminde, aslına uygun olarak restore edilen bu iki tarihi köprü etrafında yapılan düzenleme ile bölgeye farkıl bir hava, estetik kazandırdı.
Tarihi Karabıyık Köprüsü'nün restore çalışmalarına geçen yıl başlanıldığında sevinmiştik. Köprünün bulunduğu alan mesire alanı olarak kullanılmaya uygun. Burasının değerlendirilip, köprünün restorası sonrasında insanların uğrak yerlerinden birisi haline gelebileceğini düşünüyorduk. Yanıldık. Yanılmakla kalmadık, tarihi köprünün özelliğinin tamamen yok edildiğine şahit olmanın hüznünü yaşadık...
Geçen yıl restore çalışmaları başladığında gittik. Henüz temizlik çalışması aşamasındaydı. Dökülen, kırılan taşlar temizleniyor, kurtarma operasyonu yapılıyordu. Gerçi çalışan birileriyle karşılaşmadık ama görüntü böyle idi. Fotoğraflar çektik. Haber yaptık. Bizden sonra gidenler oldu. Restore çalışmalarının devam ettiği haberleri geldikçe sevindik...
Son durumu görmek üzere yola çıktık. Gittiğimizde gözlerimize inanamadık. Tarihi Karabıyık Köprüsü'nün tarihi özelliğinden eser bırakmamışlardı. Sarı kesme taşlar yerine mermeri andıran beyaz taşlarla yapılan çalışmalar, köprünün bildik ihtişamını, görüntüsünü ortadan kaldırmış, günümüzde yağan ilk yağmurda bir tarafı çöken köprülere benzetilmiş...
Dedik ya 'gözden ırak olan, gönülden de silinirmiş...' Karabıyık Köprüsü'nün öyküsü de aynen böyle. Karayollarının teknik personeli kağıt üzerinde işin takibini ve kontrolünü yapınca, yüklenici firma da kafasına göre takılmış. 'Restore' denilince, aklına aslına uygun hale getirmek yerine, 'bakım ve onarımını yap' anlayışını getirmiş. Ona göre de bir çalışma yapmış...
Çalışmalar, durmuş durumda. Sanırım yağışşlardan ötürü. Fırsat bu fırsat. Çalışmalar tamemen durdurulup, Bozok Üniversitesi devreye sokulmalı. Üniversitenin gözetiminde tarihi Karabıyık Köprüsü aslına göre yeniden ele alınıp, restore edilmeli. Restore çalışmalarının ardından ortaya çıkacak görsellik, daha da güzel hale getirilerek, halka açılmalı. Tarihi köprü de gelecek kuşaklara miras bırakılmalı...