O kadar yaşanmışlıklardan ve tecrübelerden ders almamak.
Yeniden başa dönmek veya dönmeye çalışmak.
Ortak nokta bulmaya çalışırken, gereksiz yere birlik ve beraberliği bozmak…
Türkiye, üniversitelerde cereyan eden siyasi olaylardan çok çekti.
Birçok gencini hayatının baharında toprağa verdi.
Bunların hepsi farklı dönemlerde gerçekleşti.
Genellikle hepsinin üzerine bir tas su içildi ve ‘yanlış yapmışız’ ya da ‘kandırılmışız’ türünden açıklamalar yapıldı.
***
15 Temmuz’dan sonra memleketimizde birlik ve beraberlik ortamı sağlandı.
Vatanını seven herkes aynı safta yer aldı.
Geçtiğimiz günlerde Bozok Üniversitesi’nde başlayan konsey seçimlerinde bu birlik ve beraberliğe bazı kendini bilmez akademisyenler, bilerek veya bilmeyerek darbe vurmaya çalıştı.
Yani, yaşanan onca tecrübeye rağmen halen akıllanmadılar.
Ülkü Ocakları Başkanı Duran Küçükduman, dün yaptığı basın toplantısında bazı akademisyenlerin nasıl oy istediğini ve öğrencileri tehdit ettiğini anlattı.
Bazı önemli iddialarda bulundu.
Bazı konuların yargıya taşındığını söyledi.
Hatta bir öğrenciyi telefonla aradı ve öğrenci ağlamaklı bir ses ile, seçimlere artık katılmak istemediğini ve emek verdiği tezinin iptal edileceği korkusunu yaşadığını beyan etti.
***
Şimdi sorarım size üniversitedeki seçimlere akademisyenler neden müdahale eder?
Bırakın 15 bin öğrenci önüne koyulan sandığa hür bir şekilde oyunu atsın.
Neden taraf tutuyor ve adam kayırıyorsunuz?
Ülkü Ocakları mensupları da AK Gençlik mensubu adaylarda bu memleketin vatansever evlatları değil mi?
Onları neden karşı karşıya getirmeye çalışıyorsunuz?
Her iki grupta düne kadar Bozok Üniversitesi’nde FETÖ mensubu akademisyen ve öğrenci gruplarının hışmına ve saldırısına uğradı.
Türlü hilelerine ve aldatmalarına maruz kaldı ve mağdur edildi.
Bugün kendini bilmez birkaç akademisyen derdi Allah, Vatan, Bayrak ve Millet olan grupları basit bir seçim uğruna karşı karşıya getiriyor.
***
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın rektörlük seçimlerinin iptalini istemesini şimdi daha iyi anlıyor ve hak veriyorum.
Çünkü üniversiteleri kreş olarak gören ve 15 bin irade sahibi öğrencinin seçme ve seçilme hakkına müdahale edenler, rektörlük seçimlerinde Allah bilir ne büyük dolaplar çeviriyor.
Buradan Bozok Üniversitesi Rektörü Sayın Salih Karacabey’e sesleniyorum.
Hocam, siz bir Âlim olarak yaklaşık 15 bin öğrenciye önderlik ediyorsunuz.
Kökleri yüzyıl öncesine dayanan bir bilim, ilim ve irfan yuvasının idarecisisiniz.
Lütfen, bu mukaddes yuvada, bu tür hadiselere izin vermeyiniz.
Vicdanları ve kalpleri bir tutmak size düşer.
Gelip geçici makamlar uğruna gençlerin birbirleriyle kavgasına müsaade etmeyiniz.
Üzerine vazife olmayan işlere karışan personeliniz var ise onlara ‘dur’ deyiniz.
Bırakınız, öğrenciler seçmeyi öğrensinler.
Bırakınız, öğrenciler seçilmeyi öğrensinler.
Bırakınız, öğrenciler demokratik yarışın hazzını tatsınlar.
Selametle…
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Özü ve sözü bir olmayan STK başkanını.
*Kaygan kaldırımlardan dolayı topuklu ayakkabıları rafa kaldıran Yozgatlı bayanları.