YOZGAT’ta ayrışma ve kutuplaşma siyasetinin hiç kimseye bir faydası yok.
Yozgat’ta yıllardır ayrışma ve kutuplaşma siyaseti egemendi.
Bu durum siyasilerin işine gelirken, Yozgat’ın gelişimini hep geri plana attı.
Son günlerde yeniden ortaya çıkmaya başlayan ayrışma ve kutuplaşma siyaseti dikkat çekiyor.
Yozgat, yakın geçmişte ayrışma ve kutuplaşma siyasetinin sıkıntısını çok çekti.
Bir yanda hep güçlü iktidar partisi vardı, öte yanda burada tercih görmeyen diğer muhalefet partileri.
İktidar partisi girdiği her seçimde Yozgat’ta başarı elde ettiği için, Yozgat’a hep özgür ve rahat bakış açısıyla politikalar üretti.
Çünkü karşısında duracak muhalefet yoktu.
Çünkü karşısında güçlü alternatifler yoktu.
Çünkü Yozgat halkı nasılsa yine onları seçerdi.
Haksız da çıkmadılar, 2018 yılında yapılan 24 Haziran seçimlerine kadar bu durum böyle sürdü.
YOZGAT’A FAYDASI OLMADI
Muhalefet cephesinde yer alan MHP, ‘ağzımla kuş tutsam da seçmeyecekler’ psikolojisiyle hareket etti.
Birçok seçimde sade ve sadece bir milletvekiline razı olarak seçimlere girdiler.
Birçok seçimde sadece bir milletvekili çıkarırken, 2015 seçimlerinde bir vekili de kaybetmişlerdi.
CHP zaten Yozgat’ta hiç yoktu.
İYİ Parti daha yeni kurulan bir parti.
Demem o Yozgat’ta muhalefetsiz ve alternatifsiz tek partinin yönettiği günler yaşadık.
Bu şehir yanlışa itirazları duyuramadı.
Bu şehir geciken veya hiç gelmeyen hizmetlere kavuşamadı.
Yozgat için zaman zaman muhalefet edenler ise ya sönük bir muhalefet anlayışı sergilediler, ya da muhalefet ettikleri konular ve politikalar halkta karşılık bulmadı.
Yozgat’ta kutuplaştırma ve ayrıştırma siyaseti her zaman politikacıların işine yaradı.
Küçücük Yozgat’ta bizleri bir araya getirmediler, kendileri mecliste yan yana geldiler.
Yozgat’ta birbirlerine bağırdılar, Ankara’da Yozgatlı derneklerin programlarında birlikte arabaşı içtiler.
ORTAK AKILDA BULUŞALIM
Bugün de şehirde oluşan iki kutuplu siyaset ile kimsenin Yozgat’a zarar verme hakkı yoktur.
Yöneticiler işi inada bindiremezler.
Yöneticiler işi kısır döngüye çeviremezler.
Yöneticiler meseleleri kişisel meseleye, hırs ve ihtiraslara boğamazlar.
Ben burada günlük yazılar yazan bir gazeteciyim.
Yazdığım yazıları sosyal medyada paylaşarak, üzerine kendi görüş, düşünce ve çıkardığı manayı ekleyenlere denk geliyorum.
Elbette insanlara yazılarımı paylaştıkları ve kişisel görüşlerini belirttikleri için karşı çıkamam, tam tersi teşekkür edebilirim.
Lakin şunun da bilinmesini isterim ki, orada benim yazılarım üzerinden yapılan eleştiriler, görüşler beni bağlamaz.
Benimle ilgisi yoktur, bana ait değildir.
Beni İleri Gazetesi’nde yer alan kendi beyanlarım, kendi görüşlerim bağlar.
Bunları şunun için söylüyorum, kimsenin karşıtı ve yandaşı değilim.
Gazeteci olarak ekmek parası kazanıyorum, gazeteci olmanın gereğini yerine getiriyor, düşüncelerimi burada aktarıyorum.
Kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı, kışkırtıcı işlerin karşısındayım.
Yozgat olarak birlik ve beraberliğe fazlasıyla ihtiyaç duyduğumuz bilincindeyim.
Öyleyse gelin ayrışma ve zıtlaşma işinden vazgeçin.
Ortak akıl, mantık ve doğrularla hareket edelim.
Her gün göç veren, ev kiralarının tavan yaptığı, işsizliğin zirvede olduğu bir kenti, elbirliğiyle yaşanabilir hale dönüştürelim.
Haydi selametle…