DÜNYAYI etkisi altına alan, psikolojik açıdan da toplumu çöküntü noktasına getiren bir COVİD 19 VİRÜSÜ tehdidi ile karşı karşıya. Salgın hemen hemen her devleti etkiliyor. Etkilenen ülkelerin içinde Türkiye de var. Ölümlerdeki bugünkü  sayı 501 dir.

Sağlık Bakanı akıllı, zeki hareket ediyor. Bu özellikleri nedeniyle işini bilen birisi olduğunu ispatladı. Salgın duyulduğu zaman “Bilim Kurulunu” harekete geçirdi. Sorumluluğu paylaştı. Gelebilme ihtimali olan hücumları baştan savuşturdu. Kendinden önce ki pek çok bakanın yaptığı hatayı yapmadı. Örneğin Osman Durmuş’ta Sağlık bakanlığı yaptı. Bilgili samimi bir bakandı ama ileriyi görmeden hareket etti. Misal Babuna’ların kan topladığı zamanda sert çıkış yaptı ve kendini ortaya koydu. Söyledikleri tamamen doğruydu, doğruluğu seneler sonra ortaya çıktı. Koalisyon hükümetinde bunun gibi önemli bir konuyu savunması ve tek başına da bu savunmayı üstlenmesi hatalıydı. Böyle bir kurulu harekete geçirebilir ve başarabilirdi. Sonuç; Haklı olduğu konuda bile yalnız bırakıldı.

Her nerede olursa olsun kişi mutlaka akıl denen o güzel ve özel nesneyi kullanmalıdır. Çünkü doğruyu bulmak onun yardımıyla olur.  Yönetimde bulunan kimse en haklı olduğu konuda bile aklını kullanarak, sorumluluğu da başarıyı da beraber katlanacağı bir ekiple paylaşmalı ve rahat etmelidir.

Sağlık Bakanı da akıl çizgisini takip ediyor. Bilim Kurulunu harekete geçirdi, Bakanlıkta konu ile ilgilenecek birimler, kurullar oluşturdu ve olayı kontrol altında götürülüyor. Başarılı olduğunu muhalefette kabul ediyor. Bence bir hatası oldu. İlk zamanlarda 65 yaş üstü kişileri kısıtlama getirtirken, aynı evde yaşayan diğer yaşlarda insanlar olduğunu düşünülmedi. 3 hafta gibi bir süreden sonra 20 yaş altı insanlara da kısıtlama getirildi.

Yukarıda söylediğim gibi başarılı olmak, bir görevi layıkıyla yapmak için akıl, bilinç ve öngörü sahibi olmak, tecrübe ve ahlak ı devrede tutmak gerekir.

Her tür sorunun tedavi noktası inanç, iman ve ahlak noktasına çıkıyor. Bu salgın sırasında fahiş fiyatla mal satanlar, boşluktan faydalanıp milletinin yardımına koşmak yerine dışarıya ihracat yaparak kendini zengin etmek isteyenleri, yani fırsatçıları, velhasıl düşünmemiz gereken sorunları çıkaranları bu çizgide düşünmek lazım.

Keşke böyle zamanlarda da fırsatçılık yapılmasa da iman ahlak çizgisinde yürünse. Gönül istiyor ki tepeden tabana kadar herkes bu değerleri düşünerek hareket etse. Ama toplumda yaşıyoruz böyleleri de mutlaka olacaktır. Sayıları fazla olmaz ise sevinmek gerekir.

Bunların hepsini yapabilmek için sevmek lazım. Sevgi önemlidir. İnsanı, Ülkeni, Milletini devletini sevmek gerekir.

Sevgi ahlak ve inanç kaynaklıdır.

Sevgiyle yaşayın sevgiyle kalın.