SOSYAL medyada bazıları var ki, onlar sadece kendilerini tatmin ediyorlar.
Herhangi ciddi bir amaçları veya hedefleri söz konusu değil.
Bunların özellikleri bir sayfa okumadan tarih konusunda ahkam kesmek olabiliyor.
Ya da tarihi bir şahsiyeti çay içerken uzun uzadıya eleştirmek-yargılamak falan…
Bazıları da bir takım insanlara hoş görünmek adına, kendince yazıyor-çiziyor.
Biri Ahmet’i övüyor, öbürü Mehmet’i…
Saatlerce kendi adamlarını yarıştırıyorlar yorum üstüne yorum yazarak.
Evvelden küçük il ve ilçelerde büyük kahveler varmış, işi gücü olmayan insanlar oraya toplanır, akşama kadar dedikodu yaparlarmış.
Kimi komşunun mundar ölen ineğine sevinir, kimi köye atanan bayan memurun etek boyunu ölçermiş.
Bunların durumu da birazcık öyle işte…
Sabah ezanıyla başlıyorlar gönderi atıp, yorum yazmaya, yatsı ezanıyla sonlandırıyorlar.
İşin ilmi boyutu hiç yok…
HASTANEDEN ARADILAR
Gayet nazik bir ses tonuyla, Yozgat Şehir Hastanesi’nden aldığım son sağlık hizmetini sordular.
Puan vermemi istediler ve 1’den 5’e kadar puan aralıklarını sıraladılar.
Sonra birtakım sorular yönelttiler.
Ne diyeceğimi bilemedim.
Çünkü hastaneye son gittiğimde işim öyle bir rast geldi ki anlatamam.
Sıra almaya gittim, hemen sıra verdiler.
İlk gittiğim doktorun hastası yokmuş, yukarı çıkmış, ben sıra alınca kısa sürede geldi ve detaylı muayene etti.
Zaten kendisine muayene olma nedenim, aynı branşta daha önce gittiğim doktorun rahatsızlığımı sorular sorarak dinlemesi ve bizzat incelememesiydi.
Bundan dolayı sonuç alamayınca farklı doktor denedim.
Sağ olsun derdimi anlatınca ‘bir bakalım’ diyerek hekim gözüyle muayene etti ve teşhisini koydu.
Aylardır yaşadığım sorunun çok basit bir şeyden kaynaklandığının tespitini yapıp, reçetesini yazıp, yolcu etti.
Netice olarak bugün çok iyiyim.
Benim için memnuniyet budur mesela.
Göz muayenesine gittiğimde içeriye aynı anda üç kişinin birden daldığını gördüm.
Bu durum hastaneden değil, bizden kaynaklanan sorundur.
Hekim açığı giderildiği takdirde, özellikle ilçelerden ve köylerden gelen hastaların hastane şikayetleri de azalacaktır.
TESPİT…
Sosyal medyada bir vatandaş şöyle bir tespit yapmış:
“Fakir ev sahibi olsun diye yapılan TOKİ konutlarını zengin alıyor, fakire kiraya veriyor, fakirden aldığı kirayla da taksitlerini ödüyor”.
ÖNERİ…
Sosyal medyadan gelen bir diğer şey ise bir öneri:
“Nikahlarda, nikah şekeri yerine, konuklara kitap dağıtılsın”
Bizim buralarda pek kabul görecek bir öneri gibi görmedim…
Tek sahafı olan bir ilde herkes her şeyi bilir zaten…
İSTERDİM…
Tüm sosyal medya ağlarının sonsuza kadar çöküntüye uğramasını isterdim.
Editör olmamdan dolayı, haberleri ve yazıları sosyal medyaya yaymaktan da sorumluyum.
Bu görevimden dolayı sosyal medya ağlarını kullanmak zorundayım.
Yoksa kapatır, iptal eder ve keyfime bakardım…