YAŞADIĞIMIZ sorun ve sıkıntıların temelinde kavram karmaşası içerisinde olmamız yatıyor.
Sebeplerden bir tanesi de kavram karmaşasıdır yani.
İşin aslını geçmişe kadar götürürsek, Osmanlı dönemine kadar gideriz.
Yıkılma sürecinde yaşadığımız kavram karmaşasını herkes iyi bilir.
Devletin kurtuluşu için hazırlanan reçeteler, ortaya sunulan fikirleri gözünüzün önüne getirin.
Batıcılık…
İslamcılık…
Milliyetçilik…
Sunulan formüller.
Sıfırdan inşa etmek istediğimiz medeniyet ve bunun içeriği…
Konuyu Yozgat’a bağlayacağım lakin mesele sadece Yozgat’ın meselesi değil.
Tüm Türkiye’nin meselesidir.
Yaz aylarıyla birlikte belediyelerimiz festivaller yapıyor.
Festivallerin içeriğiyle ilgili eleştiri yapanlar oluyor.
Eleştiri yapanların eleştirme nedeni aslında kavram karmaşasıdır.
Çünkü bizde festivaller sunulduğu gibi veya festivalin adını taşıdığı gibi tertiplenmiyor.
Örneğin Kazankaya Kanyon ve Kültür Festivali deniliyor.
Örneğin Yozgat Sürmeli Kültür ve Sanat Festivali adı veriliyor.
Aydıncık Soğan Festivali adıyla festival düzenleniyor.
Lakin içeriklerine baktığınızda adıyla uyuşan program veya etkinlik göremiyorsunuz.
Bizim vatandaşımıza göre festival demek, ülkenin en ünlü popçusunun gelip konser vermesi demektir.
Hal böyle olunca belediyeler de halkın istek ve taleplerine göre hareket etme durumunda kalıyor.
Sürmeli Kültür ve Sanat Festivali’nde Yozgat’ın kültür ve sanatını anlatan hiçbir emare göremiyorsunuz.
Aydıncık’ta düzenlenen tarım, yani soğan festivalinde artık soğan hiç yer almıyor.
Örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Dünyada Rio Karnavalı’nda bütün ülke yerel kostümlerini giyiyor ve günlerce dans ediyor.
İngiltere’de Bira Festivali yapıldığında ülkenin ünlü şarkıcısı konser vermiyor, tam tersi biraların tanıtımı yapılıyor, üretim süreçleri anlatılıyor, nostalji yaşatılıyor.
Peynir festivali yaptıklarında tekerlek gibi peynirleri tepeden yuvarlayıp, peşinden koşuyorlar.
Ya da domates festivali yaptıklarında festivalde sadece domates görüyorsunuz.
Bizde kavram karmaşası ve buhranı yaşadığımız için, kültür ve sanattan anlayanlarımız, bu karmaşıklığı görenlerimiz eleştiriyor ve beğenmiyor.
Eleştirmeleri ve beğenmeleri ise gayet normaldir.
Yozgat’ta son yıllarda Bahadın Belde Belediyesi tarafından yapılan festival ile, büyük ilçe ve ilimizin yaptığı festivaller kıyaslanıyor veya karşılaştırılıyor.
Bunun nedeni Bahadın’ın yıllardır özüne, kültürüne, geleneklerine uygun festival yapmasıdır.
Bahadın’da yöresel oyunların oynandığı tiyatro etkinlikleri gerçekleştiriliyor.
Bahadın’da Alevilik ile ilgili sempozyumlar, paneller düzenleniyor.
Bahadın’ın festivalinde semahlara yer veriliyor.
Bahadın’ın tüm festivallerinde bu toprakların türkülerini söyleyen sanatçılara sahne veriliyor.
Yine beldenin tarihçesini, akillerini anlatan konferanslar tertipleniyor.
Hal böyle olunca festival katılımcılardan tam not aldığı gibi, oradaki coşkuyu, kültürü ve sanatı gören insanların da beğenisini kazanıyor.
Yazının başlığında da dediğim gibi kavram karmaşası sürdüğü sürece, bu iş böyle gider.
Önceki yıllarda Türkiye’nin nadide sanatçıları Cumhuriyet Alanı’nda konser verdiğinde, halk belediyeyi eleştirmiş ve ‘bu nasıl festival!’ diyerek tepki vermişti.
Şimdiki belediye yönetimi, halktan gelen bu eleştirileri gidermek maksatlı, popülerliği tercih etti.
Göreceksiniz meydan hınca hınç dolacak, herkes festivale tam not verecek.
Haydi selametle…