KULAĞA ne kadarda güzel geliyor değil mi?
Bir şeyler yapıyor...
Lâkin hiç birşey beklemeden...
Ne madde...
Ne ikbal..
Ne bir koltuk...
Ne de bir...
Birtek şey...
Gönülden süzülen bir rayiha gibi...
Yürekten...
TEŞEKKÜR EDERİM.
ALLAH RAZI OLSUN.
Çıkar, menfaat düşünmeden hareket eden insanlar kaybeder gibi gözüksede asla kaybetmezler. Onlar, duruş ve güven sahibi itimat edilebilen, ne zaman, nerede, ne yapacağını bilen insanlardır.
Yeri geldiğinde hakları yenir, sırtlayıp bir çok insanı bir üst kata taşır, kendinden çok başkalarını düşünür, yılmadan usanmadan çalışıp didinirler.
Tek bir amaçları vardır, ne yapılırsa, neyle karşılaşırsa karşılaşsın içinde yaşadığı topluma faydalı olmaktır.
Dinledikçe haz aldığım kuvvet bulduğum bir hikaye var bu konu ile ilgili onu da sizlerle paylaşmak istiyorum.
Dervişin biri istikametinde yol alırken, suya düşen bir akrep görür ve kurtarmak ister. Elini uzatınca akrep sokar;
Derviş tekrar dener, akrep yine sokar.
Bunu görenler dayanamaz dervişe,
"İyilik yapmak istediğin halde sana zarar verene daha ne diye yardım edersin?" derler.
Dervişin cevabı manidardır:
"Akrebin fıtratında sokmak var, benim fıtratımda ise yaratılanı sevmek, merhamet etmek, iyilik yapmak; o fıtratının gereğini yapıyor diye; ben fıtratımı neden değiştireyim?”
İyiliği güzelliği yaymak için bıkmadan, usanmadan, küsmeden  koşan ve  koşturanlara hürmet ve saygıyla...
Rabbim sayınızı da gücünüzü de daim etsin.
***
KARŞILIK BEKLEMEDEN,
YÜREKTEN SEVENLERI...
YÜREKTEN BURADAYIM DİYENLERİ...
RABBİME EMANET EDİYORUM.
Nesibe TÜKEL 
GÖNÜL GÖZÜ AÇIK OLANA KÖPEK BİLE NASİHAT VERİYOR. YA SİZ!
BİR haber...
Okuyunca gayri ihtiyari bütün sinir sistemi kısmi felç olmuş bir durumda "Allah sizi kahrı perişan etsin emi" demişim.
Farkında mıyım? değilmiyim inanın bilmiyorum. 
Okumuşsunuzdur.
Güngören Belediyesi Başkan Yardımcısı Veysel İpekçi, “kendisini görüp ayağa kalkmadı” diye belediyede çalışan bir şoföre “tuvalet önünde oturma” cezası verdi. Mesai saatleri sürecisince  başkanlık katındaki tuvalet önünde oturup İPEKÇİ geçtikçe ayağa kalkıp selam vermek zorunda kalan şoföre....
Bugün ORKAN kardeşler ile sohbetteyiz. Aslında sohbet bu değildi, lâkin yukarıdaki olay ile pekişen aşağıdaki hikayeyi anlatınca Rabbimin ne güzel kulları varmış diyerek onlara ve onun gibi olan ümmete dua ettim.
Hikâye şudur.
Bayezid-i Bestami (Kuddise Sirruh) bir gün, talebeleriyle dar sokaktan yürüyordu ve karşıdan da bir köpek geliyordu, o büyük gönül dostu hemen duvarın dibine çekildi ve talebeleri de çekildi. Köpekte sallana sallana yoldan geçti gitti. Bu davranış talebelerinden birinin hatırına şöyle geldi; İnsanoğlu hayvanlardan şereflidir. Hem bizim şeyhimiz, ariflerin sultanıdır. Hemde etrafındakiler onun, her biri çok kıymetli sadık talebeleridir. Bütün bunlara rağmen, şeyhimiz bu köpeğe yol vermesinin hikmeti acaba nedir?
Bunun üzerine Bayezid-i Bestami Buyurdu ki; Köpekle karşı karşıya gelince köpek bana, hak lisanı ile; "ey gönül dostu sakın kibirlenme, gurur yapma benim yerimde sen, senin yerinde bende olabilirdim, onun için kibirine yenik düşme" dedi. Gönül gözü açık olana köpek bile nasihat veriyor; kimseyi hakir görmemek,  küçük görmemek lazım. "Bu ne biçim çirkin hayvan" gibi kelimeler kullanmamak lazım. Herşeyin yaradanı Allah (cc) kimse kimseden üstün değildir. Üstünlük takva ve amelle olan şeydir. Bunun üzerine bende ona yol verdim.
Şimdi söyleyin;
Ey gurur abidesi...
İnsanlıktan yoksun...
Kibirden önünü göremeyen...
Ben!!! Ben!!! diyen Benler!!!
Ben'ler içinde yok olasıcalar!!!
GÖNÜL GÖZÜ AÇIK OLANA KÖPEK BİLE NASİHAT VERİYOR iken SİZE NE OLUYOR Kİ!!!
Selam ve dua ile.