GÜZ aylarıydı. O sene yağışlar fazla  olmadığı için kuraklık kol geziyor. Reçberin geliri bir hayli düşük, kıtlık…  kol  geziyordu.
Kürtlerin  Şükrü  kuş yığındaki  su  ile  çalışan  tilki  değirmenini  işletiyordu. 
              ***
Kuş  yığınında  geçti  çoğu  günlerim.                                   
Kurt  kayasından  geçip  giderim.                                          
Sarı  kayadan  seyran  ederim.                                             
Tabiat  güzeldi  benim  köyümde.     
             ***
Karga köyünden ve diğer köylerden  gelen  buğdayları  sıraya  dizerek  su  değirmeninde  gece  demeyip  gündüz  demeyip  sırası  gelenleri  Öğütüyordu.
Kıtlıkla geçen aylar aç kalan insanları imtihan ediyor sabır derecelerini ölçüyordu; “Verende  Allah’tır  alanda  Allah’tır”  diyerek. 
Sabır  imtihanını  kazananlarda  var. 
Sabredemeyerek  Şeytana  ayak  uydurarak  kaybedenlerde  vardı. 
Gecenin zifiri karanlığı her tarafı  kaplamış derin bir uyku çekiyor. 
Değirmene  su  borularından  büyük  bir  gürültüyle  patır  patır  akarak  gelen  sular. Sevgiyle  Aşkla   değirmen  taşını  çevirmesini  sağlıyordu. 
O bir taşta da  olsa.  Verilen  görevini  gece  demeyip, gündüz  demeyip  dönerek  Semah  yapıyor  Sevgiyle  Aşkla  çarkını  çevirmesini  sağlayarak  akan  suya  Sevdasını  eksiksiz  olarak  yerine  getiriyordu.
Gecenin  yarısı. Değirmencinin gözlerinden  uyku  süzülüyor.  Mayasız  hamurla  bazlama  pişirdiği  ocağın  alevi de  korunu  kül  etmiş  sönüyordu.
 Kuşlar uykuda, kurtlar  uykuda. 
Değirmencinin  tavukları, horozu  gündüzün  eline  ayağına  dolaşan  güvercinleri de   uykuya  dalmış  rüya  bile  görüyorlardı.
Gözlerini  kırpmadan  uyanık  rüya  görenlerde  vardı.  Kurt  bulanığı  severmiş ya.    
Üç  dört  kafadar  gecenin  karanlığından  yararlanarak  bindikleri  eşekleriyle  değirmene  gelirler.  Öğütülen  buğdaylardan  ve  unlardan  çalarak…  getirdiği  eşeklerle  götürerek  pazarda    satıp  zengin  olacaklardı. 
Değirmenin  giriş  kapısının  kilitli  olduğunu  gördüler.  Değirmenciyle  küçük  pencereden  görüşerek  bir  geceliğine  konaklamak  isterler.  Değirmenci de  davetsiz  gelen  o  misafirleri  pek  hoşlanmaz  ve  herkese  açtığı  sevgi  dolu  hürmet  kapısını  bu  sefer  cimrilik  ederek  açmadı. 
Bir  taraftan da  kendi  kendine  mırıldanarak: 'Ben  gırh  yıldır.  Dağar menciyim!...  Sizin  niyetinizin  kotü  olduğunu  bilmez miyim' diyerek üğütülmüş hazır unları kolayca kaptırmak  istemiyordu.  Kapıyı  açmadı.
Değirmene gelen hırsızlar sahte mazlumluk zırhından çıkarak. Gerçek niyetlerini  kapıyı  kırarak  gösterdiler. 
Değirmenci  kendi  imkanlarıyla  yanındaki  yardımcı  arkadaşıyla  karşı  koyarak  hırsızlara  engel  olmaya  çalışıyordu.  Değirmenci  yanındaki  arkadaşına  ateşli  ateşli  seslenerek: 'Çabuh silahı çıkart havaya bir iki el ateş  ette gorhup gaçsınlar ' dedi. 
Arkadaşı silahı alarak havaya tek bir ateş  etti. Silahında  tek  bir  mermisi  var idi. 
Mermisi biten değirmencinin yareni.  Korkak ve ürkek bir ses tonuyla değirmenciye  seslendi:  'Edee…  mermi  Bittiiiii!… 
Silahlarında tek bir mermileri  bulunan  Değirmenci  ve  yardımcısı.  Daha  fazla  dayanamadılar.  Hırsızlar  tarafından  elleri, kolları  bağlanarak. Boşalan  değirmende  sessiz  sedasız  tavuklarıyla  ve  güvercinleriyle  baş  başa  kaldılar!…
                               ***

Eveeeet…Sevgili GÜL dostlar. Rabbim kısmet eyledi birlikte bu köşede değişik yazılarımızla birlikte gezintiler yapıyoruz hamd  olsun.  Ben bu yazılarımı yazarken büyük  bir  keyif  alıyorum.  İnşallah  sizlerde. Severek  ve  keyifle  okuyorsunuzdur.
Sevgili  dostlar  değirmencinin  yardımcısının  silahında  tek  mermisi  vardı.  
Hani  'Bittiii…'  demişti ya.  İşte  bizim  yazımızda bu günlük burada, bittiiii…
Evet  dostlar  yaşanan  ömürde  işte  böyle  bir  şey.  Bir gün  gelir  oda  biter.  Bir  kuş  gibi. 
Bu  dünyaya  konan  bir  gün  göçer. 
Göçünüz  hayrola. Ahiret heybeniz Salih amellerle dola.  Komşunuz, Şefaat çınız  güllerin  gülü. 
Hz. Muhammet  (sav)  efendimizle. 
Cennet  mekanınız  ola.
Hakkınızı  helal  ederseniz.  Beni  mutlu  etmiş  olursunuz.  Allah da  sizleri  mutlu  eylesin.
Benim  hakkımda  siz  GÜL  dostlarıma  helal  olsun.
Selam  ve  dua’larla.