ANNE, lütfen ölme! Bir annenin ölüme yaklaşırken duyacağı en hüzünlü yalvarış…
Bıçak darbeleri, evladının ellerinden kayıp gitmenin, onu bu dünyada yalnız bırakmanın acısı kadar acıtmıyordu Emine’nin canını. 
Ölmek istemiyorum diyebildi evladına bakarak! Yavrusu için ölmemeliydi, ölemezdi. Kızının; kolu, kanadı, her şeyi olmuştu. Onu; kolsuz, kanatsız, kimsesiz bırakamazdı. Çok şey düşündü Emine. Son saniyelerine kızını sığdırabildi. Kimseye yer yoktu ondan başka, hatta kendine bile. Bir yerleri acıyordu, evet, canı çok yanıyordu. Kızının çaresizliği yüreğini yakıyordu, kanatıyordu bedenini.
Hayattayken; temizlik işi, bulaşık yıkama, ne iş bulursa çalıştı. Yüksünmedi, gocunmadı, yorulmadı. Kızı iyi yaşasın istedi. O, ne isterse, elinden ne kadarı gelebiliyorsa yaptı. O kanlı günde, yavrusunun isteğini ilk defa geri çevirdi Emine. Gözlerini yumdu ve bulutların arasından kayboldu.
Türkiye inledi bir kız çocuğunun yalvaran sesiyle: “Anne, lütfen ölme!”
Türkiye ağladı bir annenin çaresizce gidişine: “Ölmek istemiyorum!”
Dünya, bir anne ile kızı arasında durdu, zaman durdu. Onlar çığlık çığlığa, insanlık ise sessizdi, öldü.
Sorgunlu hemşehrimiz Emine Bulut, iyi günde, kötü günde, sağlıkta ve hastalıkta diye başlayan sözlerle evlenmişti. İyi günü göremedi. Evlendiği erkeğe yaradılışı gereği verilen fiziki güç, Emine’ye kötü gün oldu, bıçak oldu, darbe oldu, kan oldu, ölüm oldu.
Kadın cinayetinde Emine ilk değildi, son da olmadı. Emine’nin öldürülmesinden birkaç gün sonra Yozgat’ın Çadırardıç köyünde bir kadın daha bıçaklandı. 
Geçmişimiz farklı mı? Hayır, bugün olduğu gibi geçmişimiz de kanlı. 2017’de 409 kadınımız cinayete kurban gitti. 332 kadın ise cinsel şiddetle karşılaştı. 2018 yılında ise 440 kadınımız öldürüldü. Yine aynı yıl 317 kadın cinsel şiddete maruz kaldı. 
Ey eli kanlı caniler, siz bu kadınları sahipsiz mi sanırsınız? Hepimiz Emineyiz, hepimiz Ayşeyiz! Fatmalar, Tuğçeler biziz!  Biziz dörtnala koşarak bıçakladığınız! Nefesini kestiğiniz, boğazını düğümlediğiniz biziz! Elinizdeki kan bizim, hepimizin…
Biziz meydanlarda sessiz kalmayan! Biziz sizi döktüğünüz kanda boğacak olan!
Yozgatlı kadınlar sessiz kalmadı elbette bu vahşete. “Yozgatlı Kadınlar” Facebook grubunun kurucusu Hülya Saygı ve yöneticileri; Demet Şahin, Emine Duymuş, Esra Yeşilkaya’nın öncülüğünde Cumartesi günü Yozgat’ta “Ölmek İstemiyoruz!” yürüyüşü düzenlendi. Yozgatlı Kadınlar Platformu olarak kendilerini destekliyorum, kutluyorum.
Yüreğine insanlığın uğramadığı gözü dönmüş cehalet, biz, yani hepimiz Emine olacağız. Eminelerin sesi olacağız. Hoşunuza gitse de, gitmese de Emineleri yaşatacağız.
Biz yazmaktan, biz konuşmaktan, biz yürümekten yorulmayacağız. 
Ama siz, kana doyacaksınız!