Hukuk; “Toplumu düzenleyen ve devlet yaptırımıyla güçlendirilmiş bulunan kuralların, yasaların bütünü” Evet hukuk tanımlaması böyle yazıyor. Anayasa madde: 9’da “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır” demektedir. Yine Anayasa madde: 10’da da “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.” Nokta… Acaba? diyemeyeceğim, detaylarına da hiç girmeyeceğim… Konu hukukun üstünlüğü korunmalıdır başlığını taşıdığından dolayı, hukukta olan hukuksuzluklardan, yanlış kararlardan, taraflı kararlardan, polis fezlekesini iddianame olarak yazanlardan hiç söz etmeyeceğim. Bu gibi işlemleri yapanları Allah affetsin. Gelelim esas konuya: Ne diyoruz? Hukukun üstünlüğü korunmalıdır. Bir devletin ana temel direği hukuktur; bu cümle anonim olmakla birlikte, Sümerler’den itibaren kanun koyucular benzeri cümleleri hep kullanmışlardır. Hukuktan tek üstün olan Allah’tır. Allah’ta “Adaletli olun” demektedir. Eğer bir hukukçunun hatası varsa, bu da kuvvetli delillerle sabitse, verilecek ceza yine hukuksal olmalıdır. Hukuka siyaset, nüfuz karışırsa o hukuk değil, hukuksuzluktur. Hukukun üstünlüğünü sağlamak, sağlam karakter, devlete bağlılık ve duyarlı vicdandan geçer.
Yıllar önce Türkiye’de iki hukuk fakültesi vardı; Ankara ve İstanbul Hukuk Fakülteleri… Şimdi ise sıkı durun! 39’u devlet, 33’ü vakıf olmak üzere toplam 72, yazıyla yetmiş iki hukuk fakültesi öğrenim vermektedir. Bu gidişle yeni açılacak üniversitelerde de hukuk fakülteleri olacaktır.  Enflasyon sadece ekonomide olmaz alın size hukuk fakültesi enflasyonu… Hukuk hiçbir şekilde hata götürmez, hukukta hataya yer yoktur, yanılmaya da hiç mi hiç yoktur. Yanlış verilen bir karar, yanılgı, ocaklar söndürür, işletmeler batırır… Savcısıyla, hakimiyle, avukatlarıyla, Yargıtayıyla, Danıştayıyla yargı bir bütündür. Hiçbir kişi ve kurum ayrı telden çalamaz…  Onun içinde, yargıda görev alacak olanların çok özenli yetiştirilmeleri gerekir. 72 hukuk fakültesinin bulunduğu Türkiye’mizde vatandaşların elini yakasına götürüp “Allah mahkeme kapılarına düşmanımı düşürmesin” yakarışlarına dikkat edip, çokça düşünmek gerekir. Şahitlikten bile insanlar ürküyorlarsa sebebinin derinlemesine araştırılıp, çaresi aranmalıdır. Hukuk herkese lazımdır sözü boşuna söylenmemiştir, bir gün o adliye kapısına yargı mensuplarının da yolu düşer, nitekim şimdilerde düştüğü gibi… Yargı siyasallaşmadan uzak olmalıdır, yargıya siyaset girerse, bu bala tuz dökmekten farkı kalmaz, o zaman da o bal, bal olmaktan çıkar. Hiçbir kişi ve kurum insanları ötekileştiremez, ötekileştirdiği takdirde, Anayasanın 10ncu maddesi çiğnenmiş demektir, anayasayı çiğnemekte suçtur. Yargıyı ayağa kaldırmak, tarafsız hüküm vermek ve saygınlık kazandırmak yine yargı mensuplarınca sağlanacaktır. “Aman adalet mi kaldı, yargı mı kaldı, hukuk guguk oldu!” söylemleri çok acı olmaktadır. Neden, niçin? Sorularının cevabını da verecek olanlar yargı mensuplarıdır. Bu bağlamda yazıyı fazla uzatmadan hukukla ilgili bazı özlü sözler bakalım nelermiş?
"Bir toplumda suç varsa, orada adalet yoktur." Eflatun 
"Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun." Freud
"Mal cimride, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa düzen bozuktur." Hz.Ebubekir
"Haksızlık yapıp tüm insanlarla birlikte olmaktansa, adaletli davranıp tek başına kalmak daha iyidir." Gandhi
"Toplumda en büyük güveni her şeyin sonunda adil bir mahkemenin bulunabileceği inancı sağlar." Anonim
"Toplumda en büyük güveni her şeyin sonunda adil bir mahkemenin bulunabileceği inancı sağlar." Anonim
"İnsanlar ancak adaletle doyurulur." Emerson
"Adalet önce devletten gelir." Aristo
"Allah, hak ve adaletle idare edenleri sever." Kur'an
"Birtek kişiye yapılan bir haksızlık, bütün topluma yapılan bir tehdittir." Montesquieu
"İnsanların çoğunda adalet sevgisi, adaletsizlik korkusu yüzünden vardır." La Rochefoucauld
"Bir rejim, halkın adalete inanmaz bir hale geldiği noktaya gelince o rejim mahkum olmuştur." Montesquieu
"Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan herşey onun etrafında döner." Konfüçyus
"Adaletin gecikmesi, adaletsizliktir." Candar
"Adalet olmadan düzen olmaz." Albert Camus
"Adaletsizliği işleyen, çekenden daha sefildir." Eflatun
"Adaletin hedef ve gayesi eşitliği sağlamaktır." İhering
"Adalet ancak hakikatten, saadet ancak adaletten doğabilir." Anatole France
SON söz de benden olsun; Haksızlığa uğrayanın dostu ADALETTİR.