YOZGAT Belediyesi'nin kapısından içeriye girdim, personelin telaşı üzerine 'bir durum mu var?' sorusunu yönelttim. Sorumun yanıtı, bir sonraki personelden 'Başkan geliyor abi!' şeklinde geldi. Durakladım. Kapının önüne yanaşan otomobilden inen Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer, 'Seyfi bey' diye seslendi, kapıdan içeriye girip, elini uzatarak 'Kurban nereye gidiyorsun, çay içelim, kahvaltı yapmadıysan kahvaltı da ısmarlarım' diyerek, uzattığım elimi sıkıca kavrayıp, sonra koluma girdi. Merdivenlerin başında Başkan Yardımcısı Tefik Bozkurt ile karşılaşıp, selamlaştık, tokalaştık. Birlikte makam odasına yöneldik. Makam katından yürürken Başkan Yusuf Başer, 'Senin haberi okudum' diye tekrar söze başladı. Sekreterin odasında bekleyenleri görünce, devam etmedi, onlara yöneldi. Bana dönüp, 'Siz geçin, bende geliyorum' dedi.... 
Belediye Başkan Yardımcısı Tefik Bozkurt ile makama geçtik. Bir süre sonra başkan sekreter odasında bekleyen bir iki vatandaşla birlikte makama geldi, selam verip, koltuğa oturdu. Vatandaşların taleplerini dinleyip, uğurladıktan sonra koridarda başlayıp, bitiremediği konuya döndü. 'Senin haberi okudum' diyerek söze girdi. 'Meclisteki bazı arkadaşlarla birlikte Cehirliğe gittik, baktık, inceledik' diye devam etti. Soru sormama gerek kalmadan, Başkan Başer, 'Yozgat Lalesi'nin yetiştiği Cehirlik bölgesini belediye mücavir alanı içerisine dahil ettik, her geçen gün yok olmaya başlayan lalelerin de koruma altına alınması yönünde karar aldık. Arkadaşlar orasını gördükten sonra hemen mecliste karar aldık' diyerek, konuyu özetledi. Sessizce dinledim...
'Başkanım haber verseydiniz birlikte giderdik' dedim. 'Birlikte de gideriz, haberi okuyunca, Tefik beyde burdaydı, hadi gidelim dedik gittik. Sonra da koruma altına alabilmek için ne yapabilirizi konuşup, meclisten karar çıkarttık' diye devam etti. Heyecanlandım, 'işiniz yoksa şimdi gidelim' şeklindeki teklifime, 'gidelim' diye yanıt verdi. Talimatını verdi, araç hazırlandı. Tefik Bozkurt'ta bize katılıp, Cehirliğin yolunu tuttuk. Belediye Başkanı Başer, Yozgat Lalesi'nin yetiştiği Cehirlik Bölgesi'ni gezdi, açmaya başlayan lalelerin Gelin Kayası ile birlikte bir bütün arz ettiğini ifade etti. Bölgenin tarihi ve turistik öneminin bulunduğuna da dikkat çekti. Başer, 'Yozgat Lalesi'nin yetiştirilip, çoğaltılması amacıyla AB destekli proje de hazırlanması konusunda meclis kararının ardından gerekli talimatları verdiğini aktardı. Başer, ''İl Tarım Müdürlüğü ile işbirliği yaparak, Yozgat Lalesi'nin türünü ve soğanlarından çoğaltma imkanını araştıracağız. Bu araştırma sonucunda projeyi devreye sokacağız' diyerek, konuşmasını, açıklamasını sürdürdü. Başer, Yozgat'ın Cehirlik bölgesinde doğal olarak yetişen ve son yıllarda çeşitli nedenlerden dolayı yok olmaya başlayan 'Yozgat Lalesi'nin koruma altına alınacağını, vatandaşlarında lalelerin korunması yönünde üzerlerine düşeni yapmaları gerektiğini de anlatarak, Cehirlik deresinden aşağıya indik...
TARİHİ VE TURİSTİK ÖNEMİ VAR
Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer, Yozgat Lalesi'nin yetiştiği Cehirlik bölgesinini il merkezine iki kilometre uzaklıkta olmasının yanında, Yozgat-Boğazkale Kara yolu güzergahında yer almasının önemli bir avantaj olduğuna da dikkat çekti. 'Lalelerin yetiştiği Cehirlik bölgesinde halk arasında Gelin Kayası olarak tabir edilen, deve kervanı ve gelini andıran kayadan figürlerde bulunuyor. Bizim düşüncemiz burasını laleleri de koruyarak, turizme kazandırmaktır' diye devam eden Başer, bölgenin koruma altına alınıp, foto safari olarak değerlendirilebileceğine de vurgu yaptı. Bu arada derenin içerisine kadar inip, yeni açmakta olan toplu Cehirlik Lalesi'ne ulaştığımızda, fotoğraflar çekmeye devam ederken, başkanın anlatımlarını dinliyor, sözünü kesmeden sorularla konunun ayrıntısını almaya çalışıyordum. Başer, 'Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden Hattusaş ile Kapadokya bölgesini birbirine bağlayan Karayolunun çok yakınında bulunun Cehirlik, foto safari alanı olarak değerlendirilebilir. Çok farklı bir bitki örtüsü ve doğal yapısı bulunan Cehirlik bölgesinde Lalelerin yanı sıra, Gelin kayası figürü de turizm açısından büyük önem taşımaktadır. Burasını yeterince tanıtıp, doğal yapısını korumaya kararlıyız' ifadelerini kullandı...
HOLLANDA LALESİ YOZGAT'TAN GİTTİ
Bir süre önce, Yozgat Valiliği tarafından yapılan organizasyon kapsamında Hollanda'ya giden Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer, çeşitli kaynaklara göre Hollanda'nın ünlü Lalesi'nin soğanlarının Yozgat'tan gittiği yönünde rivayetlerin olduğunu anlattı. 'Halk arasında Yozgat ve Cehirlik Lalesi olarak bilinen Laleler doğal ortamda kendiliğinden yetişiyor' diye söze başlayan Başer, 'Bölgeyi bilenlerin ifadelerine göre, Cehirlikteki dağların yüzeylerinin tamamına yakınında lale yetişiyormuş. Ama bugün belirli bölgede sınırlı kalmış. Elimizde kesin bir kanıt yok, ancak bazı kaynaklar, ünlü Hollanda Lalesi soğanlarının Yozgat'tan götürüldüğünü yazıyor. Bu konu bilimsel ve geniş bir araştırma gerektiriyor. Bu araştırmadan önce de, bölgenin koruma altına alınması gerekiyor' diye, konuşmasını sürdürdü...
LALELERİN GÖNÜLLÜ KORUYUCULARI
Dere yatağından yukarıya çıktık. Gelin Kayası'nın eteğindeki evde yaşayan 74 yaşındaki İhsan Sucu ve 70 yaşındaki eşi Emine Sucu ile karşılaştık, lalelerin gönüllü koruyuculuğunu yaptıklarını belirterek, başkana ve bizlere 'hoşgeldiniz' diyerek, eve davet ettiler. 'Sağolun' diye karşılık verip, kapı önünde ayaküstü sohbete başladık.  Sucu çifti, laleleri kökünden sökmek isteyenlere engel olmaya çalıştıklarını, ancak bazılarının kendileriyle kavga ettiğini ileri sürdü. 'Çocukluğum burada' geçti diye söze başlayan İhsan Sucu, 'Evimin bulunduğu bölge bizim tapulu arazimiz. Çocukluğum buralarda geçti. Çocukluk yıllarımda buralarda bahar geldiğinde her tarafta laleler çıkardı. Burada laleler kendiliğinden yetişir. Bölgedeki köylüleri zamanla otlak olarak kullandı, buraya piknik yapmaya gelenler çok oluyor, onlar laleleri yoldu, söktü. Şimdilerde belirli bölgelerde var, onları da korumaya çalışıyoruz, bazen de kavga ediyoruz' diyerek, dert yandı...
GELİN KAYASININ ÖYKÜSÜ
İlhan Sucu, Gelin Kayası'nın öyküsünü anlatmak için, 'Gelin kervanı buradan geçerken, su içmek için durmuşlar' dedi, eliyle kayanın bulunduğu bölgeyi gösterip, 'O sırada kervanı eşkıyalar basmış, kervandakileri öldürmeye başlamışlar. Gelin Allah'a yalvarmış, (Ya canımı al, yada beni taş et) demiş ve duası kabul olmuş, taş kesilmiş. Lalelerinde gelinin gözyaşları olduğu söylenir. Büyüklerimiz bize burasının öyküsünü böyle anlatırlardı' diye devam etti. Başkan Başer, 'Burasını koruma altına alıp, tescilini yaptıracağız O zaman senin evi de yıkacağız' dedi. Yaşlı çift, 'Yıkın' diye başladı söze, 'Yıkın, ama burasını da koruyun. Ben belediyeden emekli oldum. Başımı sokabilecek bir yer verin yeter bana' diye devam etti. Helalleştik. Geldiğimiz araca binip, şehri indik. Oradaki ahır ve ev yıkıldı. Koruma altına alınan bölgede eskiden olduğu gibi laleler yeniden boy vermeye, yüzünü göstermeye başladı. Kültür Bakanlığı ile Bozok Üniversitesi de çalışma yaptı ama devamı gelmedi...