BAŞKENT semalarından yükselen 'erken seçim davulunun sesi' ile birlikte adaylık düşünen, milletvekili olma hayali kuranlar arasında da hareketlilik başladı. Sosyal medya üzerinden 'aday adayı' olduğunu doğrudan ifade edenler de var, dolaylı olarak 'beni de görün' sinyalleri gönderenlerde mevcut. Seçim varsa birilerinin aday adayı, daha sonra da aday olarak ilan edilmesi de doğal. Eğer ortaya birileri çıkıp, adaylık düşünmez ise, işte o vakit ortada bir terslikten söz etmek durumundayız...
Herkesi normal karşılıyorum da, 'garanticilere' pek akıl, sır erdiremiyorum. Anlam da veremiyorum. 'Garantilecileri' birer, birer sıralıyorum, sonra internet üzerinden her seferinde bir araştırma/sorgulama yapmak durumunda kalıyorum. Zira, 'bunun yeri garati' denilenlerin sayısı, bir-iki-üç değil. En az her partiden 4-5 kişinin yeri garanti. İktidar partisinde en son yerini garanti görülenyerin sayısı 8'i şimdiden buldu... Adayların ilan edilmesine biraz daha zaman var. O zamana kadar garanticilerin sayıları da daha da artacaktır mutlaka... 
Kendisinin listedeki yerini, hatta milletvekili olmasını garantiye bağlanılanların sayısı böylesine uçuk, kaçık olunca, ister istemez tereddüt yaşıyoruz. 'Aceba milletvekili sayımız mı arttı?' sorusunun yanıtını bulamabilmek için intertene başvurmak durumunda kalıyoruz. Sonrasında da şaşıp, kalıyoruz. 4 milletvekilinin seçileceği Yozgat'tan farklı partilerden yeri garanti olanların sayısı 15-16. Seçilme garantisi bulunan adayların sayısı ise seçilecek olanların iki katına denk geliyor...
Mevcut milletvekillerinin bu seçimlerde aday gösterilmeyeceği söyleniyor. Doğru olabilir. Bu vekillerin yerine iki ilçe belediye başkanının, en azından birisinin garanti aday gösterileceğinin altı çiziliyor. Elde var bir. Bir kadın adayın bu kez kesin olarak listede yer alacağından dem veriliyor. İsim bile veriliyor, ben söylemiyeyim. Eti iki... 'Reis bu kez Milli Görüşçü bir ismi listede görmek istiyor' deniliyor. Bir de Milli Görüş geleneğinden gelen isim, etti üç... 'Reisle görüşeceğim. Daha önce bana söz vermişti' diyebilen, iki-üç kişi var. Onları da bir kişi olarak kabul ettiğimizde, etti dört...
Liste tamam... Ama daha Başbakanın, Başbakan Yardımcısının, diğer ittifak üyesi partilerin önereceği isimler var. Daha doğrusu 'listeye kesin girecek' denilenler. Bunları da saydığımız zaman yeri garanti olanların sayısı 8'e yükseliyor. Önümüzdeki süreç içerisinde bu sayının artma ihtimali de mevcut. Kaça çıkar bilemem ama... Şunu biliyorum ki; 'garanti' listeye gireceği söylenen isimlerin hiçbirisi aday gösterilmeyecek. En azından, seçilebilecek yerlerden aday yapılmayacaklar...
Peki bunca dedikodu nedir?.. Birileri, bulundukları makamlar itibariyle bunu avantaja dönüştürmek istiyor. Bu nedenle de önünde engel olarak gördüğü isimleri 'garanti' gösterip, üzerlerinin çizilmesi taktiğini ön planda tutuyor. Önündeki engelin kalması, üzerinin çizilmesi durumunda oraya kendisinin gelebileciğini düşünüyor. Düşünebilir. Düşünsün. Benim için hiç bir mahsuru yok... Diğer bir kesim de, kendi ismini lanse etme derdine düşmüş. 'Olabilir' denilebilecek isimlerin arasına kendi ismini de bir şekilde yerleştirmeye çalışıyor. O da olabilir. Normaldir. Anormal olan, bu memlekete kim hizmet edecek?... Onu söyleyen yok...