ALLAH’ın rızasını kazandıracak bir hedefe ulaşabilmek için her işin hayırlısını Allah’tan arzulamalıyız ki, sıkıntıları aşabilelim O’nun rahmet ve ihsanı olmadan soluk alıp verme imkânına bile sahip olmadığımızı unutmayalım. Maddi ve manevi bütün işlerimizde ilahi rızayı kazandıracak etken elbette hayırlı neticeler getirmesine bağlıdır Beşer olduğumuz, aciz olduğumuz ve kıt imkânlara sahip olduğumuz için hayır ve şerri belirlemede yetersiz kalmaktayız.Bu zaafiyetlerimizden dolayı yapacağımız tüm iş ve meşguliyetlerde hayırlı olanı Cenab-ı Allah’tan arzulamalıyız; saplantılara girmeyelim ve beklentilerimize ulaşmadık diye bunalımlara ve isyanlara yönelmeyelim
Herhangi bir işe girişmeden (evlilik, ticaret, seyahat vs gibi) önce o işin bizim için hayırlı olmasını Allah’tan talep etmeliyiz. Buna ‘İstihare’ denir
Hz Cabir (ra)’den şöyle rivayet edilmiştir: “Resulullah(sav) bize Kur’an’dan bir sure öğrettiği gibi, her işte istiharede bulunmamızı öğretirdi Derdi ki: ‘Biriniz bir şey (iş) düşündüğü zaman farz dışında iki rekat namaz kılsın sonra da şu duayı okusun ve ihtiyacını dile getirsin: "Allah’ım, ilminle senden hayır diler ve kudretinle takdirini beklerim Büyük lütfundan isterim Çünkü Sen takdir edersin, ben takdir edemem, Sen bilirsin ben bilemem Sen görünmeyeni bilirsin Yüce Rabbim ikramını istiyorum Ben acizim, Sen ise her şeye kadirsin.''
Allah’ım bu işin benim dinim, geçimim ve akıbetim için hayırlı olduğunu biliyorsan bunu bana takdir et ve onu bana kolay kıl Sonra da onu hakkımda hayırlı ve mübarek kıl Eğer bu işin benim dinim, geçimim ve akıbetim için şerli olduğunu biliyorsan, onu benden çevir ve beni ondan uzak tut; Hayırlı olan ne ise bana onu takdir et, sonra da takdir ettiğini bana sevdir".
Cenab-ı Allah şöyle buyuruyor: “Hoşunuza gitmediği halde savaş, üzerinize farz kılındı Olur ki, hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için hayırlıdır  ve olur ki, sevdiğiniz bir şey de sizin için şerdir Allah bilir de siz bilmezsiniz”  Evet, Mü’min için her iş ve meşguliyette en hayırlısını Allah’tan talep etmekten başka çıkar yol yoktur".
Kimileri Allah’tan mal, servet, daire, araba ister; ama bu mal hayır namına kullanılamıyorsa, fakir ve mazlumları hor görme vasıtası oluyorsa dünya ve ahiret hüsranına sebep olur Kişiyi davaya hizmetten alıkoyan, bencillik ve sefahate sürükleyen maldan hiçbir hayır beklenemez Hayırlı işlerde kullanılamayan bir mal, kişinin üzerinde ağır bir yük olmaktan başka bir şey değildir.
Velhasıl tüm isteklerimizde hayırlı neticeler elde etmek, en büyük gayemiz olmalıdır Küçük-büyük tüm işlerimizde hayırlısını dilemek, hayatta vazgeçemeyeceğimiz bir vasfımız olmalıdır Özellikle çirkinliklerin, maddeperestliğin, zulüm ve tuğyanların had safhaya ulaştığı günümüzde; işlerimizin, eylemlerimizin, faaliyetlerimizin, hizmetimizin, konuşmalarımızın, tüm tutum ve davranışlarımızın hayırlara vesile olmasını Allah’tan temenni etmek boynumuzun borcu olmalıdır.
Allah’ım senden; hayırlı bir ömür, hayırlı evlatlar, hayırlı bir makam, hayırlı bir ilim, hayırlı bir gelecek, hayırlı bir akıbet, hayırlı bir eş, hayırlı bir iş, hayırlı bir mal, hayırlı bir hizmet ve hayırlı bir mücadele istiyoruz.
Allahım! Resulün Muhammed (sav) senden hangi hayırlı şeyleri istemişse, biz de senden o hayırlı şeyleri istiyoruz Resulün Muhammed (sav) hangi şerlerden-kötülüklerden sana sığınmışsa, biz de o şerlerden Sana sığınırız Yardımcımız ve dostumuz ancak Sensin Bütün hayırlı işlerde bizleri başarılı kıl Kötü istek ve emellerimizden bizleri uzak tut. Bize Her şeyin hayırlısını nasib eyle!..