Evet, her şey iyi hoş da ya şu samimiyetsizlikler?
Onlar ne olacak?
Gözünün içine baka baka yalan söylemeler?
Bunlardan nasıl kurtulacağız?
İşte sıkıntılarımızdan bir tanesi de bu…
Bana göre her şeyin başı önce samimiyet.
İnancın, hayırın, iyinin, güzelin, hepsinin başını samimiyet çeker.
Bir yerde samimiyet kalmamışsa orayla artık çok sıkı bağ kurmaya da gerek kalmamıştır.
Çünkü siz samimi iken, karşı taraf samimiyetsiz ve riyaya kaçıyorsa sizde zaaflar meydana gelir.
Herkesi kendiniz gibi samimi zannedersiniz.
Herkesi kendiniz gibi doğru zannedersiniz.
Ve bu zaaflarınızdan da birileri siz farkına varana kadar faydalanıverir.
Önceki gün benzer bir durumla karşılaştım.
Samimiyet testinde birkaç saygı duyduğum insan sınıfta kaldı.
Gerçi daha önce de samimiyetsizliklerine rast geldik ama gerek kendi iyi niyetimizden, gerekse de yukarıda bahsettiğim gibi zaaflarımızdan dolayı bu noktalara geldik.
Koskoca insanlar gözünüzün içine baka baka yalan söyler mi?
Hele konu basit ise.
Hele konu sıradan ise.
Şaşırdım doğrusu…
Rahmetli siyasetçilerden Muhsin Yazıcıoğlu bu gibi insanlara şöyle bir soru sormuştu: “Üç dakikasına hakim olamadığımız bir dünya için fırıldak olmaya gerek var mı?”
Devamında da şöyle söylemişti: “Öyleyse düz duracağız, düz yaşayacağız, düz öleceğiz”.
Ama bu tiplere baktığınız zaman bunun zerresini göremiyorsunuz…
Küçücük bir koltukta oturmak adına dönekliğin, samimiyetsizliğin ve yalanın dik alasını yapıyorlar.
Samimiyetsizlikte cinsiyet ayrımı olmaz ama samimiyetsizlik ve riya bir kadından geliyorsa ona hiç ama hiç yakışmıyor…
Neyse burada noktalayalım bu konuyu.
SÜRMELİ ETKİNLİKLERİ
Etkinliklerin kültürel boyutuna kimsenin diyeceği yok.
Zaten işin kültürel boyutu bence direk Belediye Başkanı Kazım Arslan’dan geliyor.
Zannetmeyin ki onun dışında meseleye böyle kültürel bakan bir alt kadro var.
Emin olun onlar tam tersi düşünüyorlar.
Hem de tüm alt kadroların tamamını kast ediyorum.
Eğer, bize ait halk oyunları ve türküler dinlemişseniz…
Eğer, bize ait, bizden olan sanatçılar konuk edilmişse…
Bunların hepsinin karar vericisi ve tertipleyicisi bizzat Başkan Kazım Arslan’ndır.
Kültür işlerinin sorumluları Azerin’i, Mükerrem Kemertaş’ı ve Adile Kurt Karatepe’yi tanımazlar bile.
Kültür işlerinin sorumluları-başta bu şehrin kültürü olmak üzere- kültüre yabancı ve uzaktır zaten.
Haydi selametle…
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
*Büyük fedakârlıklarla kurulan ve geçen hafta lağvedilen Yozgat Sürmeli Topluluğu’nu.
*Yozgat’tan Karabağ’ın özgürlüğü için mesaj yollayan ünlü sanatçı Azerin’i.