GÜNEŞ yüzünü gösterdiğinde; havalar biraz düzeldiğinde; bizim Yozgatlı hemşerilerimizin, vatandaşlarımızın, emeklilerin, gençlerin bir meydanımız var bizimde. Burası halk meydanı tabir edeceğimyer, Yozgat’ımızın Cumhuriyet meydanıdır. 
Genellikle güneş yüzünü gösterdiğinde ve havaların iyi gittiği günlerde, emeklisinde tutun da, ihtiyarından gencine, halkımızın kahve köşelerinden başka gidecek yeri olmadığından.
Dolaşmak, turlamak, halk deyimiyle volta atmak, konuşmak, muhabbet etmek ve dertleşmek sohbet etmek için seçilen yer ‘’Cumhuriyet alanıdır’’ genellikle. 
Bu alanda arkadaşlar, dostlar, bir araya gelirler. Zaten emeklinin başka gidecek yeri olmadığından dolayı, burası tercih edilen mekanlar içerisinde yer bulması, hele hava güzel oldu mu, güneş açtın mı, çok güzel volta atılır bu meydanda. 
Arkadaşlar biraraya gelerek bu alanda bu alanda toplanırlar. Burada koyu muhabbetler ve konuşmalar yapılır. Geçim sıkıntısı bir yandan, yetmeyen emekli maaşı derdi, emekli parası derdi bir yandan, bu meydanda volta atarak halk memleket meseleleri konuşur. Yada kimi zaman emekli maaşlarına gelecek yılbaşında 2018 yılında ne kadar maaş zammı alacağız diye koyu muhabbete dalınır. 
Kızlar alınır, oğlanlar verilir. Dertleşilir, oradan buradan, havadan sudan, geçim derdinden, kışın odun kömür yakacak derdi, elektrik, su, doğalgaz faturalarını nasıl ödeyeceğini kara kara düşünerek konuşulan konular arasındadır genellikle. 
Kimi oğlundan, kimi kızından, kimi de hayır görmediği gelininden bahseder bunları konuşurlar bazen. 
-Duydun mu? Emeklilere bu sene yılbaşında zam varmış haberin var mı? Diye.
Birbirlerine sorarlar, volta atarken, birbirleriyle muhabbette dalarken. 
Maaşlara yapılacak zamlar 50 TL ile 80 TL arasında ki, zam haberine bir türlü sevinemezler volta atarken. 
Bu kış geçen seneye göre soğuk ve yağışlı geçecekmiş, odun, kömür, yakacak ve doğalgaz ve elektrik derdine düşer çaresiz emeklim. 
Kimisi emekli maaşıyla çocuk okutuyordur, üç beş horantasına ailesine bakıyordur. Bir de kışın verdiği ısınma derdi, büyük bir külfet olur onlar için. 
Kimisi de bu günümüze şükürler olsun diye yaradana, yüce Allah’a şükreder durur. 
Şuan emeklilerimizin ve asgari ücret çalışan işçilerimizin durumu hiç içler açıcı değildir. Hükümetimiz bir yandan kaşıkla verirken, adeta kepçe ile verdiği simit parasını zam parasını da geri almaktadır. 
Bunun yanı sıra milletvekili maaşları daha çok artmış ve zamlar otomatiğe bağlanmış, fakat işçi, memur, emekli bir türlü otomatiğe bağlanmamış ve enflasyon altında adeta erimiş kalmıştır. Benim emeklim, işsizim, çalışmayanım ne yapsın, şu kış gününde cebinde bir çay içecek parası dahi yoksa, vatandaşımız da şu kış günü ne yapsın, çareyi halkın meydanı ‘’Cumhuriyet Alanında’’ bir ileri, bir geri, bir sağa, bir sola volta atarak vakit geçiriyor. Ya da lise caddesini turlamakta buluyor çareyi. Vatandayım yoksul, vatandaşım işsiz vatandaşım beş kuruşa muhtaç şu durumda. Duyun emeklinin, işsizin, işçinin durumunu. Onların maaşlarına zam yapmak onlara daha müreffeh bir rahat yaşam şartları sağlamak için hükümetimizin biran önce harekete geçip, düğmeye basması gerekmez mi?
Damdan düşenin halinden damdan düşen anlarmış. Benim emeklim, benim Bağ-Kurlum, sigortalım eli kulağında radyoda, televizyonda hükümetten gelecek sevindirici bir haber bekliyor. 
Her şey hükümetimizin elinde. Çare ve anahtar AK PARTİ iktidarında ve bürokrasi çarkları bir dönse de vatandaşımız da günün birinde rahat bir nefes alma ihtiyacı içindedir. Vatandaşımız da ne yapsın, havayı güzel bulunca kendini halk meydanı olan Cumhuriyet alanına atıyor. Dalıyor koyu bir muhabbete ne dert kalıyor ne geçim sıkıntısı. Elinde volta atmaktan başka bir şey gelmiyor ve başlıyor alanı turlamaya. 
Burası halkın meydanı, işte halkla iç içe ve aydınlıklara ve mutluluğa doğru bakın efendim.
Gününüz aydın ve mutlu kalın 
Saygılarımla.