ESNAF sıkıntılı, üretici sıkıntılı, tüketici sıkıntılı, sanayici sıkıntılı. ''Hadi yine iyisin!'' denilen, tüm sermayesi emeği, alın teri olan çalışanlar ile emekli olanlara da bir dokunuyorsunuz, bin ah işitiyorsunuz. Herkes sıkıntılı. 

Yozgat, siyasi partilerin yerel düzeyde yapılan kongreleri kapsamında milletvekillerini, aktif siyaset içerisinde bulunanları ağırladı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ikinci kez Yozgat'a geldi. CHP eski Milletvekili, Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Tokat'tan Ankara'ya dönerken uğradı. Akşener ve İnce, esnaf ziyaretinde bulundu, karşılaştığı vatandaşlarla sohbet edip, dert dinleyip, gittiler...

Esnaf, elindeki faturayı gösterip, üç ailenin geçimini temin ettiği işyerine gelen elektrik bedelinin bir milyon liranın üzerinde olmasından yakındı, ''Nasıl ödeyeceğiz?'' sorusunu yöneltti. ''Hadi yine iyisiniz'' denilen kesimden, üst düzey yöneticilik yapıp emekli olan bir vatandaş söze dahil oldu, ''3 bin 500 lira maaş alıyorum. Çarşıya, pazara çıkmaya korkuyorum, yetmiyor'' ifadelerini kullanıp, yakındı...

Anlatılan sıkıntıları ister alt alta koyun, isterseniz yan yana dizin. Sonuçta sorun hep aynı çıkıyor. Yaşanılan sorunları pandemi süreciyle bağlantılı olarak değerlendirmeye kalktığımız zaman ortaya sadece ''çözümsüzlük'' çıkar/çıkıyor. Yaşanılan sorunların temel kaynağına inilip, bir planlama yapılması gerekiyor. Üreten, ürettiğini pazara sunan, kendi ihtiyaçlarını kendi üretimiyle karşılayan bir toplum modelini devreye sokmak zorundayız. Özellikle gıda sektöründeki üretim maliyetlerinin düşürülmesi gerekir. Aksi takdirde bugün ile yarınımız birbirini tutmaz, sıkıntılar üst üste konur, yığın olur.