Yozgat’ın tek devlet yatırımı fabrikasının daha özelleştirme girişimlerinin hız kazandığı bu günlerde tepki veren tek mekanizma bu özelleştirmeden zarar görecek çalışanların bağlı olduğu sendika. Sendika temsilcisi Ömer Macit, yaptığı yazılı açıklama ile özelleştirme kararına tepki gösterdi.
    Yozgat şeker Fabrikası’nın da içinde bulunduğu Portföy B ve Portföy C şeker fabrikalarının özelleştirilmesi amacıyla ihaleye çıkmasının doğuracağı olumsuz sonuçlara vurgu yapan Macit yaptığı açıklamda, tüm dünya ülkelerinin açlıkla mücadele ettiği, artan savaşlar, ekonomik kriz ve doğal afetlerin yol açtığı tahribatlarla baş etmenin yollarını aradığı bir dönemde Türkiye'de bazı gerçekleri yok sayılarak, kalıcı çözümler yerine kısa vadeli önlemlere gidildiğini savundu.
    Macit, "Maalesef ülkemiz tabiri caizse günü kurtaran ideolojilere teslim olumuştur. Bunlar arasında artan Özelleştirme uygulamaları ilk sırada yer almaktadır. Bu kapsamda uygulanmaya çalışılan mantık dışı Özelleştirme girişimlerine yıllar önce maruz kalan Türkiye Şeker Fabrikaları A. Ş. yeniden gündeme alınarak özelleştirilmeye çalışılmaktadır" diye konuştu.
    Macit, ÖİB tarafından Elazığ, Malatya, Erzincan, Elbistan şeker fabrikalarının yer aldığı portföy B grubu ve Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum, Çarşamba şeker fabrikalarının bir bütün halinde "Satış yöntemi Varlık Satışı" şeklinde uygulanarak "pazarlık usulü" ile özelleştirileceğini öğrendiklerini kaydetti.
    Son yıllarda artan ithalat rakamları ve benimsenen dışa bağımlı büyüme modelinden kurtulmanın tek yolunun yerli üretimden geçtiğinin farkına varan siyasi otoritenin, geçtiğimiz günlerde yerli ürün kullanılmasının desteklenmesi adına bir genelge yayımladığını anımsatan Macit, şunları kaydetti:
    "Hükümet yerli üretimden doğan katma değerin ülkemize kazandırılması yönünde önemli bir adım attı. Şeker sektöründe son 7-8 yıl içinde yaşanılan değişimleri tanımlamak ve anlamaktan yoksun ÖİB ezber kalıplara dayalı açıklamalarla, kamuoyu ve siyasi karar vericileri bile bile yanıltmayı dahi göze alarak gerçekleri çarpıtmaktadır.
    Avrupa Birliği'nin, başarısız olduğu son yayımlanan raporlarla ortaya konan şeker reformunu başarı hikayesi olarak sunan Özelleştirme otoritesi, yapılacak özelleştirmeler sonrasında pek çok şeker fabrikasının kapanacağını binlerce işçinin ve çiftçinin işsiz kalacağını ama bunu ekonominin gereği olduğunu rahatlıkla savunabilecek kadar, akla ve vicdana aykırı düşüncelerle adeta cinnet iklimine girmiş ve buradan çıkamamıştır. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi sürecinde yürütmekte olduğumuz hukuki ve meşru mücadelemiz çerçevesinde, Özelleştirme otoritesinin hukuka ve kamu yararına aykırı her kararını geçmişte olduğu gibi, günü gününe takip edeceğimizi bildirmek isteriz. "                                                                            
DANIŞTAY’A DAVA AÇILDI
    Şeker-İş Sendikası, Türkşeker'e ait 10 şeker fabrikasının özelleştirilmesi için ihaleye çıkılmasına ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açtı.
    Sendikadan yapılan açıklamaya göre, Türkiye Şeker Fabrikalarına (Türkşeker) ait C portföyündeki Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba fabrikalarıyla B portföyündeki Malatya, Erzincan, Elazığ ve Elbistan fabrikalarının bütün halinde varlık satışı uygulanmak suretiyle pazarlık usulüyle özelleştirilmek üzere ihaleye çıkartılması kararlarına karşı bir kez daha Danıştay'a başvuruldu.
    Dava dilekçelerinde, ''özelleştirme kararlarının, Danıştay kararıyla iptal edilen 2009 yılındaki ihalelerle bire bir aynı olduğu ve yargı kararlarının etkisiz bırakıldığı'' savunularak, bu nedenle kararın iptali istendi.
    Yürütmenin durdurulması talebini içeren dilekçelerde de ''çok sayıda şeker fabrikasının kapanmasını öngören ÖİB'nin yaklaşımının hukuka, kamu yararı ve vicdana aykırı olduğu, pancar üreticisi aleyhine düzenlemeler yapıldığı, özelleştirme için ileri sürülen gerekçelerin maddi gerçeklerle örtüşmediği ve şeker fabrikalarının değerine yönelik hesaplamaların geçerliliğini yitirdiği'' savunuldu.

Editör: TE Bilişim