Kemal Sunal'ın başrolünde oynadığı ve iki komşu arasında bahçeye giren koyun yüzünden başlayan mahkemenin uzun sürmesini konu alan 'Davacı' filmi gerçek oldu. Amasya Adliyesi Tapu Tescil – Kadastro Mahkemesi’nde görülen tarla davasının başlangıcı cumhuriyetin kurulduğu yıllara dayanıyor. İddiaya göre Kurtuluş Savaşı sonrası Kafkasya’dan gelen Işık, Uyar, Işıklı, Eldemir, Küçükdemir, ve Demiray aileleri, devlet tarafından Doğantepe Köyü sınırları içinde yer alan İbe mezrasına yerleştirildi. Göçmenler, zaman içinde mezra yakınlarındaki Acıca Mevkii’ndeki Eyüp Yeşilırmak üzerine kayıtlı tarlayı da ekip dikmeye başladı. Bunun üzerine Yeşilırmak, Cumhuriyet Mahkemelerine müracaat ederek tapulu arazisine yapılan müdahalenin menini ister. Yeşilırmak, 1930 yılında vefat edince dava, çocukları Huriye İşgem (Yeşilırmak), Hikmet Demirci (Yeşilırmak), İlyas, Muammer ve Şükrü Yeşilırmak’a miras kaldı. Mahkemece arazi tespiti, tarafların dinlenmesi ve delillerin toplanması derken aradan yıllar geçti.
Kadastro çalışmalarının yapıldığı 1965 yılında tarlaların Eyüp Yeşilırmak'a ait olduğu tespit edildi. Bunun üzerine Yeşilırmak'ın çocukları tarlaları kendi üzerlerine tapulattırdı. Ancak Amasya Adliyesi'nde çıkan yangında Eyüp Yeşilırmak'a ait davanın dosyaları yandı. 1977 yılında ise Kadastro Mahkemesi, davanın Yeşilırmak ailesi yönünden reddine karar verdi. Dosya temyize gitti ve Yargıtay, yerel mahkemenin kararını bozdu. Böylece davada tekrar başa dönülmüş oldu. Bu arada 1974’de davaya konu arsanın ortasından Amasya – Çorum karayolu geçti.
90 yıl önce ilk davayı açan ve ardından süreci devam ettiren çocuklar hayatını kaybetti. Onların 3. kuşak çocukları da yaşlandı. İlerlemiş yaşlarına rağmen 3. Kuşak, halen mahkeme kapılarında ne zaman çıkacağı belli olmayan kararı bekliyor. Son duruşma 23 Ocak 2013 tarihinde yapıldı. Mahkeme heyeti söz konusu yaklaşık 1000 dönümlük arazi için keşif yapılmasına karar verirken dava da mayıs ayına ertelendi. Davacı avukatları ise, uzayan süreci AİHM’ne şikayet etti. Türkiye aleyhine 10 milyon Euro’luk tazminat davası açıldı. Başvuruyu yapan Av. Kamil Barkır, AİHM’nin başvuruyu kabul ettiğini açıkladı.
62 yaşındaki davacı Harun Yeşilırmak, ellerinde dedelerinden babalarına intikal eden tapu olduğunu söyledi. Davanın uzun sürmesinin bir hukuk ayıbı olduğunu belirten Yeşilırmak, avukatları kanalıyla istemeyerek de olsa AİHM’ne başvurduklarını aktardı. Yeşilırmak, “Aynı dava ile önce dedemiz ardından babalarımız şimdi de biz uğraşıyoruz. Bu kötü mirasın 4. kuşak çocuklarımıza kalmaması için davanın bir an önce sonuçlanmasını istiyoruz” dedi. Yeşilırmak, tapulu arsalarını dava nedeniyle ekip dikemediklerini de kaydetti.
Yargının vatandaşın haklarını aradığı önemli bir kurum olduğunu vurgulayan davacı avukatlarından Ersoy Erdoğmuş da, uzayan süreçten şikayet etti. Erdoğmuş, “Müvekkillerime dedelerinden miras kalan bu dava bir an önce sonuçlanırsa torunlar sonucu görecek. Bu sebeple devletimizin benzer davalar için gerekirse her hafta duruşma günü verip bitirmesi gerekir” diye konuştu.
“Bu dava bir anlamda dededen miras kalan bir davadır” diyen Avukat Erdoğmuş; “Müvekkillerimin dedeleri görmemiştir. Onun çocukları babalar da görmemiştir. Ve kendileri de şuan yaşlılar. O yüzden dededen miras kalan bir dava diyebiliriz. Bu davanın uzun sürmesi neticesinde müvekkillerim istemeyerek de olsa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmuşlardır. Ve İnsan Hakları Mahkemesi’ne 10 milyon Avroluk tazminat davası açıldı. 
Müvekkillerimin Osmanlı’dan kalma tapuları vardır. Daha sora Cumhuriyet döneminde 1949 yılında müvekkillerimin dedelerine ait tapu çıkıyor. Şuan uyuşmazlın konusu olan araziyle ilgili tapu olduğu halde hala dava devam etmektedir. Müvekkillerimin dedeleri vefat etmiştir. Müvekkillerimin babaları resimde görünen kişilerdir. Ama tapuları hala duruyor. Osmanlı’dan kalma tapuları da dava dosyasına sunduk ancak davamız halen devam etmektedir” diye konuştu. 
Davalı Uyar ve Işık ailelerinin avukatı Adnan Hasip Yalçın da bu tür davaların bugüne kadar ihtisas hakimleri tarafından görülmediği için uzun sürdüğünü söyledi. Yalçın, gelinen noktada davanın bu sene içinde bitmesini beklediklerini kaydetti. Davalı Halit Uyar'ın oğlu Dursun Uyar ise Kafkas göçmeni olduklarını ve devletin kendilerine verdiği yere sahip çıktıklarını kaydetti. Aleyhte bir karar çıkması halinde temyiz edeceklerini açıklayan Uyar, “Bakalım davanın bittiğini biz görebilecek miyiz?” diye sordu.

Editör: TE Bilişim