Bozok Üniversitesi Rektör Adayı Prof. Dr. Nevzat Külcü, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kadar öğrenci, akademisyen ve personel sayısı katbekat artmış bir üniversite hedefinde olduğunu belirterek; “Kayıp zamanları hızla telafi ederek hem kendini geliştirmiş hem de yöresinin kalkınmasında lokomotif olacak bir üniversiteyi var edip bu başarıya ortak olalım, çünkü Yozgat bugüne kadar üniversitesine sabırla verdiği desteğin karşılığında başarıyı görmeyi fazlasıyla hak ediyor” dedi.
Üniversitenin sorunları ve çözüm önerileri noktasında Yozgatlı bir rektör adayı olarak tüm planlarının hazır olduğunu her fırsatta dile getiren Prof. Dr. Nevzat Külcü, “Üniversite sorunları”, “Öngörülen çözüm önerileri”, ve “Geleceği yönelik tasarladığı projeleri”ni Yozgat kamuoyu ile paylaştı.
SORUNLARI BİLİYORUM
Külcü, üniversite yerleşkesinin kanalizasyon ve arıtma, su, elektrik, merkezi ısıtma ve iletişim hatları gibi sorunlarla hala yüz yüze olduğuna dikkat çekti.
Çözüm bekleyen sorunları, birebir tespitleri ile ortaya koyan Külcü, şunları anlattı: “Ayrıca yerleşkenin yapılanması bir nazım planı olmaksızın sürdürülmektedir. Bu da ciddi kaynak israfına yol açmaktadır. Yapımı süren inşaat çalışmaları, yüklenicilerle düşülen ihtilafların yargıya intikal etmiş olması nedeniyle durmuş ve üniversite davalı durumuna düşürülmüştür. Üniversite alımlarıyla ilgili olarak bazı yönetici ve idari personelin yargılanması ve tutuklanmasıyla ilgili olaylar, ciddi bir güvensizlik ortamı yaratmış, bu da yönetimde kronik koordinasyon bozukluklarına yol açmıştır. Bunun bir sonucu olarak da alım ve ihaleler yapılamaz hale gelmiştir. Üniversitenin kreş, anaokulu ve lojman gibi sosyal imkanlarının bulunmayışı, kentteki alış-veriş merkezlerinin azlığı; kentteki kiraların yüksek olması; lojman imkanının sunulamayışı, yerleşke içinde çalışanların bir araya gelebileceği kantin, kafeterya, kırtasiyeci, fotokopici, market, banka şubesi, bankamatik cihazları gibi günlük ihtiyaçların karşılanabileceği mekanların bulunmayışı öğretim elemanları arasında ciddi şikayet ve hoşnutsuzluğa sebep olmaktadır. Araştırma alt yapısının çok yetersiz olması ve araştırma çalışmalarının maddi olarak desteklenememesi, sosyal imkanların yetersizliği yeni öğretim üyesi teminini engellemektedir.
Bunun bir sonucu Üniversitedeki öğretim üyesi sayısı, özellikle profesör ve doçent sayısı bakımından çok yetersiz kalmaktadır. Fakültelerin 15 yıldır var olmasına karşın Fen-Edebiyat, Mühendislik ve İktisadi ve idari bilimler Fakültelerinin hiçbirinde halen açık doktora programı bulunmamaktadır.”
ÇÖZÜM ÖNERİLERİM HAZIR
Prof. Dr. Nevzat Külcü, kendi içinde uyumlu yeni bir yönetim oluşturarak yönetimdeki zafiyeti ortadan kaldırmak, yönetim birimlerini yerleşke içinde aynı mekanda toplayarak hizmetlerin koordinasyonunu sağlamak, yapılması zorunlu alım ve ihaleleri başlatmak, kentle olan ilişkileri normalleştirerek üniversite içinde ve üniversite ile kent arasındaki güven ortamını yeniden tesis etmek ve yeni bir heyecan yaratmak istediğini söyledi.
Külcü; “Var olan ve iki yıldır hiç dokunulmayan DPT alt yapı projesini uygulamaya sokarak tüm birimlerin yararlanacağı işlevsel bir merkezi araştırma laboratuvarını çalışır getirmek; ayrıca BilimselAraştırma Projeleri Birimini (BAP) finansman kaynakları bakımından güçlendirerek bilimsel araştırma çalışmalarını canlandırmak; böylece TÜBİTAK ve AB projelerine katılımlar için gerekli alt yapıyı oluşturmak, Binası tamamlanmış eğitimi fakültesinin anaokulu ve sınıf öğretmenliği bölümlerini açarak onların denetiminde kreş ve anaokulu birimlerini açarak hem bir uygulama yeri sağlamak hem de personel çocuklarının kreş ev ana okulu ihtiyacını karşılamak; İldeki Emniyet ve Jandarma mensupları için
TOKİ’nin sağladığı imkanlardan yararlanarak ucuz kiralı konut sağlayarak lojman ihtiyacını kısa vadede çözmek; uzun vadede ise üniversiteyi desteklemek için kurulmuş dernekler elindeki lojman arsalarını veya Milli Emlaktan sağlanacak hazine arazileri üzerinde Üniversite personeli için her türlü sosyal imkanı olan bir konut sitesini hayata geçirmek. Yerleşke için kitapçı, fotokopici, banka, bankamatik cihazları, kantin, kafeterya ve çay bahçelerinin bulunduğu bir çarşı mekanını “yap işlet-devret” modeliyle yaptırarak öğrenci ve çalışanları bir araya getirecek bir çarşı kompleksini faaliyete geçirmek,
Yerleşkenin nazım ve peyzaj projelerini hazırlatarak rasgele yapılanmaya son vermek, plandaki yolları açtırtmak ve yeşil alanları ağaçlandırmak ve çimlendirmek; böylece yerleşkeyi yaşanır hale getirmek. Üniversiteyi kısa sürede cazip hale getirerek öğretim üyesi sayısını hızla artırmak, yüksek lisans ve doktora programlarını tüm birimlerde açılabilir hale getirmek ve açmak, multidispliner araştırmaları özendirerek desteklemek, kültür merkezi binasının eksikliklerinin tamamlatarak konferans, kongre ve sempozyum gibi bilimsel etkinlikleri canlandırmak.
PROJELERİM BOZOK İÇİN
Üniversite İçin Tasarladığım Geleceğe Yönelik Projelerim İl bağlı ilçelerde var olan termal kaynaklardan yararlanan “seracılık”, “organik tarım” “fizik tedavi ve rehabilitasyon” ve “sağlık turizmi”ne yönelik güdümlü araştırma projelerini teşvik etmek ve uygun eğitim birimlerini eğitimi-öğretime açmak.
Ayrıca yine bölge iklimine uygun yağlı tohum üretimi ve ona dayalı biyoyakıt üretimi ile ilgili araştırmaları özendirmek. Bu yolla hem yöre kalkınmasına katkıda bulunmak hem de bu alandaki ulusal ve uluslar arası araştırma projelerine katılma imkanlarını yaratarak üniversiteye özkaynak sağlamak mümkün olacaktır.
Diğer taraftan “enerji”, “moleküler biyoloji ve gen teknolojileri”, “nanoteknoloji”, “malzeme araştırmaları” gibi araştırma merkezleri kurarak Cumhuriyetin Yüzüncü Yıl Dönümü için öngörülen hedeflere katıda bulunacak bir araştırma alt yapını oluşturmak” diye konuştu.
Külcü açıklamasının sonunda öğretim görevlilerine de şöyle seslendi: “öğrenci sayımızın Cumhuriyetin Yüzüncü Kuruluş
Yıldönümüne kadar 15.000 değil 40.000-50.000 düzeyine; akademisyen kadrosunun birkaç bine çıkarılması; çalışan personeli ve öğrencilerinin göğsünü gererek Bozok Üniversitesi’nin bir mensubu olduğunu söyleyebilmesi çok mu zor bir hedef. Gelin yukarıda sayılan sorunları çözmek ve bu hedeflere varmak için, şaibelerin gölgelemediği yeni yüzlerle yeni bir başlangıç yapalım. Kayıp zamanları hızla telafi ederek hem kendini geliştirmiş hem de yöresinin kalkınmasında lokomotif olacak bir üniversiteyi var edip bu başarıya ortak olalım, çünkü sizler bugüne kadar verdiğiniz sabırlı çabalarınızla bunu fazlasıyla hak ediyorsunuz.
Her bakımdan eli kolu bağlanmış bu üniversitenin resmine iyi bakın lütfen, bu resimde bir başarı görebiliyor musunuz? Baskılanan enerjilerimizi harekete geçirerek Gordion‘un düğümünü birlikte çözelim.
Seçimde göstereceğiniz vicdani özgürlüğünüze saygılarımı ifade ediyor, yapılacak Rektörlük seçimimizin Üniversitemiz ve camiasına, ülkemize, insanımıza hayırlı olmasını en kalbi duygularımla diliyorum.”
