Aydın'da, Jandarma Genel Komutanlığı tarafından ülke genelinde yürütülen, Avrupa Birliği ile Türkiye tarafından finanse edilen 'Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi' kapsamında çalıştay düzenlendi. Ülke genelindeki kadına yönelik aile içinde yaşanan şiddet sorunu ve çözüm önerileri ele alındı.
Jandarma Genel Komutanlığı tarafından hazırlanan Avrupa Birliği ile Türkiye tarafından finanse edilen ve geçen yıl 23 Temmuz'da başlatılan 'Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi' kapsamında, kurumlar arası işbirliğini artırmak ve toplumda bilinç oluşturmak için çalıştay düzenlendi. Aydın Anemon Otel'deki çalıştaya Aydın Vali Yardımcısı Muhsin Çatmadım, Aydın İl Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Albay Emre Fural, İl Emniyet Müdürü Adnan Taşdan, ilçe kaymakamları, resmi daire müdürleri, kadın dernekleri temsilcileri ve davetliler katıldı.

YOZGAT’TA DA YAPILDI


Önceden Yozgat, Zonguldak, Konya, Manisa, İzmir, Rize, Şanlıurfa, Muğla ve Ordu'da gerçekleştirilen çalıştayın açılış konuşmacısı Jandarma Üsteğmen Hasan Hüseyin Görgün, kadına yönelik aile içi şiddetin önlenmesi projesi ve jandarmanın bu konuda yaptığı faaliyetleri anlattı. Ülke genelinde 13 bin 551 aile içi şiddet olayı meydana geldiğini kaydeden Üsteğmen Hasan Hüseyin Görgün, bu olaylarda 15 bin 19 kadının mağdur olduğunu belirtti. 5 bin 863 kadın için tedbir kararı alındığını açıklayan Görgün, kadına yönelik aile içi şiddeti önleme amaçlı 2 bin 372 faaliyet gerçekleştirdiklerini, 289 bin 550 kişi ile görüşüldüğünü söyledi. Jandarmanın her türlü şiddet olayına karşı olduğunu belirten Hasan Hüseyin Görgün, kadına yönelik şiddetin de karşısında olduklarını dikkat çekti.

CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİNDE 120'İNCİ SIRADAYIZ

Çalıştayda kadına yönelik aile içi şiddetin sebepleri ve çözümleri konusunda sunum yapan Toplumsal Cinsiyet Uzmanı Gülsen Ülker, ülkede yapısındaki geçmişten gelen bazı unsurların, erkeğin kadına yönelik şiddeti tetiklediğini belirtti. Türk toplumunda, 'Kocamdır döver de severde', 'Kol kırılır yen içinde kalır', 'Erkek evin lideridir', 'Elinin hamuruyla erkek işine karışma' gibi anlayışların Türk aile yaşantısını özetler nitelikte olduğunu ifade eden Gülsen Ülker, şöyle dedi:
"Türkiye, dünyada cinsiyet eşitsizliği bakımından 136 ülke arasında 120'inci, siyasete katılımda 103'üncü, ekonomiye katılım noktasında ise 127'nci sıradadır. Ülkemizin bu sıralamasını ülkedeki okuma yazma bilmeyenlerin cinsiyete göre dağılımından da anlaşılmaktadır. Ülkemizde okuma yazma bilmeyenlerin yüzde 80'nini kadınlar oluşturmaktadır. Ülke genelinde kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 31 iken, erkeklerde bu oran yüzde 71.8'dir. Maalesef ülkemizde aynı işi yapan kadın ile erkek arasında aldıkları ücrette bile yüzde 20 fark vardır" dedi. Tarım sektöründe kadınların yüzde 93.8'i ücretsiz aile içi işçi olarak çalışmakta olduğunu dikkat çeken Gülsen Ülker, "Ülkemizde çalışan 7 milyon 974 bin kadından 2 milyon 700 bini tarım sektöründe çalışmaktadır. İş gücüne katılım konusundaki bu adaletsizlik yönetim ve siyasette de geçerlidir. TBMM'de bulunan 550 milletvekilinden sadece 79'u kadındır. Türkiye genelindeki belediye meclis üyeliklerinde 31 bin 790 koltuğu erkekler otururken, kadınlarımızın sayısı sadece bin 340'ta kalmıştır. 81 il içinde sadece biri Büyükşehir olan Aydın'ın olmak üzere 3 ilin belediye başkanı kadındır."
Tüm bu verilerin Türkiye'deki kadının toplumdaki yerini özetlediğini kaydeden Toplumsal Cinsiyet Uzmanı Gülsen Ülker, Türkiye'de aile içi şiddet gören kadınların yüzde 92'sinin bu durumu gizlediğini sözlerine ekledi. Aile içi şiddetin ancak alınabilecek yardımlarla ve eğitimlerle önlenebileceğini ifade eden Ülker, kadınların her türlü şiddet ve eşitsizlik konusunda yardım almalarını önerdi.

Editör: TE Bilişim