Bakan Ergün, Çanakkale'nin Biga ilçesindeki kapalı pazar yerinde düzenlenen Biga Tarım ve Hayvancılık Fuarı ile Ticaret ve Sanayi Festivalinin açılışında yaptığı konuşmada, bu organizasyonların Biga'nın nasıl bir heyecana, enerjiye sahip olduğunu gösterdiğini söyledi.
    Biga'nın bu heyecanına tanık ve aynı zamanda da ortak olmaktan dolayı kendisinin de büyük bir sevinç ve heyecan duyduğunu dile getiren Ergün, ''Bu fuara katılan tüm dostlarımızı, firmaları emeklerinden, çalışmalarından ve alın terlerinden dolayı tebrik etmek istiyorum. Bu ülke için üreten, istihdam oluşturan ve daha sonra da vergisini eksiksiz olarak ödeyen tüm sanayi ve ticaret erbabını da bu vesile ile kutlamak, tebrik etmek istiyorum'' dedi.
YOZGAT DA
MAĞRUR
HALE GELMELİ
    Türkiye'nin son 9 yılda ekonomik ve sosyal birçok sorununu çözüme kavuşturduğunu ve hızlı bir yükseliş dönemine girdiğini vurgulayan Ergün, şöyle devam etti:
    ''Bugün hangi alana bakarsak bakılım, geçmişten çok daha iyi, çok daha güçlü, çok daha müreffeh bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız. Türkiye adeta mazisini, gücünü, kapasitesini yeniden hatırladı ve gelecek için çok önemli hedefler belirlemeye başladı. İnşallah 2023 Türkiye'si dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı başarmış, muhteşem bir Türkiye olacaktır. Bu hedefe kadını, erkeği, genci, yaşlısı bütün milletimizle birlikte çalışarak, omuz omuza vererek ulaşacağız. Bu hedefe, doğusuyla, batısıyla, kentiyle, köyüyle bütün ülke genelinde başarıyı yakalayarak ulaşacağız. Sadece İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi şehirlerin kalkınması, sadece bu şehirlerin zenginleşmesi bizim için yeterli değildir. Batman'ın, Aydın'ın, Yozgat'ın, Çanakkale'nin, Biga'nın da aynı şekilde gelişmesine, kalkınmasına, mağrur hale gelmesine önem vermeliyiz, önem veriyoruz. Mesela Toplu Konut İdaremiz sadece Ankara'ya değil, aynı zamanda Çanakkale'ye de Biga'ya da konutlar yapıyor. Hükümet olarak bu ülkede yaşayan herkesin bu ülkenin vatandaşı olmaktan gurur duyacağı bir ortamı oluşturmanın derdini biz taşıyoruz.''
    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, bir ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi hayatta yaşamış olduğu sorunların birbirinden bağımsız olmadığını bildirdi.
    “Bir alanda attığımız çözüm odaklı her adım, hayatın diğer alanlarında da olumlu bir şekilde bize karşılık verecek, oralara da olumlu bir şekilde yansıyacaktır'' ifadesini kullanan Ergün, şöyle dedi:
    ''Son 9 yıldır işte böyle bir anlayışla hareket ediyor, Türkiye'nin sorunlarını bütünlüklü ve kapsamlı bir şekilde ele alıyor ve bu anlayışla çözüme kavuşturuyoruz. Ekonomiyi, sosyal politikaları, demokrasiyi, yargı sistemini veya dış politikayı eş zamanlı olarak ilerletmenin kaygısını taşıyoruz ve bu çerçevede çalışıyoruz. Çünkü bunlar birbirini yakından ilgilendiren, birbirini yakından etkileyen alanlardır.
    Ekonomimiz geliştikçe daha iyi sosyal politikalar uygulayabiliyoruz. Eğitime, sağlığa daha çok önem verebiliyoruz. Demokrasimiz güçlendikçe dış politikada daha dirayetli, daha dik bir tutum sergileyebiliyoruz. Dış politikada itibarımız arttıkça, dışarıda ekonomik ilişkilerimizi de daha güçlü bir şekilde sürdürme imkanını elde ediyoruz.
    Gördüğünüz gibi bütün bunlar birbirleriyle çok yakından ilişkili alanlardır. Aynı şekilde sanayi, bilim, enerji, tarım, hayvancılık, sağlık, eğitim, çevre ve ulaştırma gibi hizmet alanlarını da ortak bir zeminde birlikte geliştirmek gerekiyor. Yaygın bir ulaşım ağınız yoksa ticaretiniz gelişemez, enerji kaynaklarımız yeterli değilse sanayimiz gelişemez. Dolayısıyla bunları hep birlikte çözüme kavuşturmamız ilerletmemiz lazım.''
    Bakan Ergün, ''Sanayiye önem verirsek tarımı ve hayvancılığı ihmal etmiş mi oluruz'' yönünde yanlış bir kanaatin yaygın olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
    ''Hayır, kesinlikle böyle bir şey olamaz. Aksine biz bu alanların birbirine ne kadar destek alanlar olduğunu düşünüyor ve bunlara göre politikalar oluşturuyoruz. Bugün birçok tarım ürünü aynı zamanda gıda sanayinin ham maddesini oluşturmaktadır.
    Tarım ürününü sadece tarım ürünü olarak görmeyin, aynı zamanda onun içinden çok büyük bir sanayi çıkmaktadır. Tarıma dayalı sanayiyi tarımın yerine nasıl inşa edebileceğimizin hesabını yapmalıyız. Türkiye'nin zenginlik üretmek için başvurması gereken en doğru adres sanayileşmektir.
    Her işin sanayisini kurabilmektir. Bizim bütün çabamız üretimi artırmaya ve üretenlerin önündeki engelleri kaldırmaya dönük bir çabadır. Sanayi nasıl bir üretim şekliyse tarım ve hayvancılık da aynı şekilde başka bir üretim biçimidir. Yeter ki doğru yatırım ve doğru üretim yapalım, hem iç pazar için hem de dış pazarlar için kaliteli ve ileri teknolojili yüksek katma değerli ürünler üretelim.
    Eski alışkanlıklarımızı bir kenara koyalım, rekabet gücümüzü artırmak için üretimde de yeni verimli ve modern teknikleri kullanalım.
    Babadan kalma usullerle ne tarım yaparak ilerleyebiliriz ne de sanayi ile ilerleyebiliriz. Yenilikleri muhakkak tarıma da, sanayiye de, hayatımıza da taşımasını bilmeliyiz.''

Editör: TE Bilişim