1-7 Mart Deprem Haftası nedeni ile yayınladığı mesajında depremlerin Türkiye tarihindeki yerini hatırlatan Jeoloji Mühendisi Çelebi Altuntaş, depremin bir kader olmaktan çıkması gerektiğini belirterek; “Depremlerle yaşamaya, dolayısıyla hazırlıklı olmaya mecburuz. İster Yozgat’ta yaşayın ister son büyük deprem felaketinin yaşandığı Van’da depreme her zaman hazır olmalısınız” diye konuştu.
“Deprem her an, her yerde karşılaşabileceğimiz, yıkıcı etkisi çok fazla olabilen ve geniş alanları etkileme özelliğine sahip bir afet türüdür” diyen Altuntaş; 
“Depremlerin yakın tarihini hatırlayacak olursak İzmit depreminden alınan ders ve tecrübe ile, Van depreminde gösterilen refleks, can kayıplarının artmasını bir ölçüde de olsa engelledi. Sonrasında ise geçici barınma ve kesin yerleşim için oluşturulan konutlar vatandaşlarımıza verildi. Burada bir çırpıda anlattığımız bu olay günlerce haftalarca sürdü tabi ki, her şey yolunda sorunsuz muydu, böyle bir afette elbette ki sorunlar olmuştur. Bundan sonra yaşanacak afetlerde de sorunlar olacaktır. Ancak önemli olan afete hazırlıklı olmaktır” dedi. 
Van’da yıkımın en fazla olduğu bölgelerin daha çok kumlu, çakıllı, killi (alüvyon) karaktere sahip ve yer altı su seviyesi yüzeye yakın olanlarda gerçekleştiğine hatırlatan Altuntaş, şu gerçeğe dikkat çekti: “Sağlam bina yapmak sadece betonu, demiri hakkıyla kullanmaktan (yasal şartlara uygun olarak) ibaret değildir. Yapıyı oturttuğunuz zeminin, iyi tanınması ve bina zemin ilişkisinin iyi kurulması, sağlam bina yapmak tanımında ilk sırada yer almak zorundadır.
İllere göre deprem riskleri haritasında Yozgat’ın tamamına yakını bölge olarak 3’üncü derecede olsa bile geçmişte yaşadığımız deprem vakalarını unutmamak gerekiyor. Sözün kısacası Türkiye’nin bütün şehirleri ile depreme hazır ve tedbirli olması şart.”

Editör: TE Bilişim