Ankara'da 15 Temmuz Darbe Kalkışması gecesine o günkü ismi ile Kazanlılarla birlikte kahramanca mücadele ederken şehit olan Kahraman Kazan’n şehitlerinden Yozgatlı Yasin Yılmaz'ın babası Eyüp Yılmaz, tüm şehit babaları gibi ortaya koyduğu dik duruşu ve metaneti ile örnek oluyor. 
Aradan geçen bir yıl yüreğinde hissettiği gururu artıran şehit babası, vatansız kalmanın evlatsız kalmaktan daha zor olduğu gerçeğine iman etmiş koca yürekli bir çınar. 
Aslen Yozgat'ın Akdağmadeni İlçesi Oluközü Beldesi doğumlu olan 15 Temmuz Şehidi Yasin Yılmaz'ın babası Eyüp Yılmaz, aradan geçen bir yılda ne hainleri ne de evladının acısını unutmadı. 
"Onlar muvaffak olsaydı yine canımız yanacaktı" diyen şehit babası, vatansız kalmanın evlatsız kalmaktan daha zor olduğunu gerçeğini dile getirdi.
AKINCILAR'A TARLADAN YOL AÇIP ULAŞTILAR
O gece yaşananların dün gibi hatırladığını söyleyen baba Yılmaz, şunları aktardı: "Akıncılara giden ana yol o gece tüm kapalıydı. Cumhurbaşkanımızın beyanatının ardından insanlar arabaları ile Ankara'ya yürüdü. Arabalar çıktı, Kazan-Ankara arası komple kapalı arabayla. Sokağa çıktık nereden gidilecek. Önceden böyle bir programda yoktu biz Tayiye gideceğiz diye. Belediyenin önünden rahmetli çocuğun evi devlet hastanesi ile karşı karşıya ana yol da orası. Halk oraya birikti belediyenin arabaları, itfaiyenin arabaları, zabıta arabaları. Halk bindi ama yetmedi arabalar. Bu kez herkes kendi özel aracına bindi. Gideceğiz de ana yol tıkalı, kalan yerler ekin, tarla. Belediye kepçesi tarlalardan yol açtı, arabalar akıncıya ulaştık. Ana yoldan gidilmedi, jandarma mıntıkası, Akıncı’ya giden yol kapalıydı. Tarlanın içerisinden tali yol açıldı." 
HİÇ GİYMEDİĞİ KIYAFETLERİNİ GİYDİ
Arkadaşları tarafından darbeden haberdar edilen Yasin’in hiç giymediği kıyafetlerini giyerek dışarı çıktığını söyleyen Yılmaz; "Hiç giymediği elbiselerini giyiyor. Beyaz bir gömlek üzeri siyah çizgili (Hala kanlı gömleği arabamın arkasında duruyor). Etiketi yırtılmamış üzerinde pantolon, yeni ayakkabılarını giymiş yanıma geldi. 'Baba görüyor musun şerefsizlerin yaptıklarına' dedi. O anlar tam darbe kalkışması netleşmedi. Haberler kısıtlı gösteriyor. Aşağıda çocuklar Yasin abimden haber yok dedi. Bunlar sürekli arıyorlarmış telefonu çalıyor cevap vermiyor. O arada benim küçük kız arıyor telefonu, karşısına biri çıkıyor. Abimle görüşeceğim deyince o kişi Yasin öldü diyor telefonu kapatıyor. Ben aşağıdayım, bir de çocuk kendinden geçmiş bir halde hemen hastaneye gidiyor ama kimse yok. Sonra beni aradılar, Yasin abime bak dediler. Bu kargaşada nereye gideyim, kimden sorayım, gidilecek yer yok. O kadar kalabalık yoğun. Hemen hastaneye gittim, telefonla arıyorum kapalı. Hastane böyle birisi yok dedi. Bana polisin bir tanesi morga bakmamı söyledi. Öyle deyince anladım. Morga indim ki benim çocuğu yeni getirmişler, sedyenin üzerine yeni koymuşlar. Görünce bildim. Bu benim çocuğum, babasıyım dedim. Gördüğümde sol tarafı tüm kandı. Ben arkadan ya da surattan vurmuşlar zannettim. Meğer çocuğa yukardan çapraz ateşi yapmışlar nizamiyeden. Yanağından girmiş boğazından çıkmış. Yani 8-10 metrelik mesafeden atılmış. Yaralı olan bir arkadaşı anlattı, onun yanına gelenlere beni bırakın Yasin'e bakın demiş. O sırada Yasin zaten vefat etmiş. Amca yanına gittik ki Yasin vurulunca şehit olmuş" dedi. 
VATANIM OLMAZSA TESELLİ BULAMAM
Şehit babası Eyüp Yılmaz, evladını kaybetmesine rağmen 15 Temmuz sonrası vatanın hainlerden kurtulmuş olması ile teselli bulduğunu söyledi. 
Her zaman şükrettiğini söyleyen Yılmaz; "Teselli ediyoruz kendimizi. Birinci tesellim benim bir çocuğum daha var, biri yoksa biriyle teselli bulabilirim. Ama vatanım olmazsa ben teselli bulamam. Onun için şükür, en azından tesellimiz bu oluyor. Vatanımız uğruna şehit oldu diyoruz. Onun için de şükretmekten başka çaremiz olmuyor" diye konuştu.   
KARDEŞİYLE GURUR DUYUYOR
Şehidin kardeşi Mustafa Yılmaz da babası ile aynı gururu yaşıyor.
Yılmaz, o gece Recep Tayyip Erdoğan'ın alınması halinde tüm mücadelenin sonuçsuz kalacağı gerçeğini getirip, hem şehitler hem de vatanı için duasını eksik etmiyor.  
Yılmaz; "Eğer bunlar (Darbeciler) muvaffak olsalardı yine bizim içimiz yanacaktı. Benim oğlum AK Parti'den belde başkanıydı ilk önce bunları şehit edeceklerdi. Olmadı yine canımız yandı demek ki bu bir kadermiş, her ikisinde de bizim canımız yanacaktı" dedi.  

Editör: TE Bilişim