Olmazsa zaten rüzgar her yönden değil tek yönden esiyor demektir.
AK Parti’de sürekli yazıyorum, konuşuyorum, eleştiriyorum çünkü Türkiye’de olduğu gibi Yozgat’ta da siyaset öncesi gündemin birinci maddesinde AK Parti var.
Muhtemelen MHP’de hareketlilik 1 Mart’tan sonra başlayacak.
O günden sonra CHP’de de hareketlilik bekliyorum.
Sözün özü, hareket var da biz mi yazmıyoruz…

* * * 

Gelelim “Yerim garanti” siyaseti yapanlara.
Son günlerde kamuoyunda bazı isimler üzerinde milletvekili adaylığı sıralamasındaki yerinin garanti olduğu yönünde söylentiler almış yürümüş.
Bu durum ilk bakışta reklamın iyisi kötüsü olmaz açısından değerlendirdiğinizde su götürür yönü var gibi.
Ancak zamanla rahatsızlığa neden olmuş.
AK Parti içinde dahi tepkiler yükseliyor.
Dün sosyal paylaşım sitesi üzerinden bir arkadaşımın şakayla karışık yazdığı şu ifadeler oldukça manidar: 
- Aday adayları içinde "yerim garanti" diyenler listeye girerse bu yıl Yozgat'tan meclise en az 20 vekil gidecek. Hayırlı olsun.
20 belki abartı duruyor ancak şuan AK Parti’nin mevcudiyeti aynen bu şekilde. 

Muhtarın mesajı!

Muhtarları zaman zaman eleştirsem de fikirlerine itibar ederim her zaman.
Mesleğimiz gereği de sürekli istişare halinde olduğumuz muhtarlardan ismini şuan söylemeyeceğim bir büyüğümü yolda gördüm.
Bu sıra ayaküstü de olsa bizi gören siyaseti soruyor.
Muhtarım da aynı şekilde girdi muhabbete.
Kimler olur say bakalım dedi, ben bütün adayları saydım.
Şaka tabi….
Muhtar, halkın aynasıdır.
O yüzden mesajını siyasetçilere noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyorum: 
- Yeter artık Yozgat’ı tanıyan aday gelsin. Olmuyor böyle. Hizmet  edecektiniz bu güne kadar neden beklediniz. Madem büyük makamlardaydınız o vakit Yozgat’a neden gelmediniz. Lütfen Tarıkcım, yaz bunu bilsinler…

Bizim matbaacıların aşk dolu çayı

Bizim gazetenin en önemli bölümüdür matbaa ve matbaacı arkadaşlar.
Onlar olmazsa bizim yazdığımız çizdiğimiz boş.
Ne kadar bağırırsak bağıralım sesimiz bir adım öteye gitmez.
Dünkü ziyaretimde ikram ettikleri çaydan dolayı teşekkür ettiğimde, ilginç bir yanıt aldım.
- Biz çayı demlerken içine aşkımızı, sevgimizi katıyoruz, dediler biraz da espriyle.
Bu söz matbaanın mürekkep kokusunu dağıttı.
Demek ki içine sevgi katınca lezzet de çıkıyor ortaya.
Şimdi bizim matbaanın çayı ile siyaset ne alaka açıklayım.
Demek ki mürekkep kokulu matbaanın çayına sevgi katınca lezzet veriyorsa çay, içine sevgi katılan siyaset ne olmaz ki…
Küçük bir tavsiye bizim şehrin siyasetçilerine.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ ?

* Milletvekili adaylığını garantilediğini her gittiği yerde yüksek sesle söylemekten çekinmeyen özgüveni tam (!) milletvekili aday adayının düştüğü durumu biliyor musunuz?

* Siyaset bu hastaları da oluyor, akıllısı da,  delisi de. Bu günlerde çıkı veriyorlar, bozuluyor suskunlukları. Bir küçük harçlık, biraz çay muhabbeti tüm menfaatleri bu. Bakıyorum da büyük beklentilerin yanında onlarınki devede kulak.

* Hiçbir iddiası olmadığını kendisi de bildiği halde sırf isim yapmak için çalıştığını açıkça beyan ettiğini söyleyen milletvekili aday adaylarını (!) biliyor musunuz?

Günün Fıkrası

Siyasetçi
İki emekli parkta güvercinlere yem atıyorlardı. Birincisi:
- Şu güvercinlere ne zaman yem atsam siyaset adamlarımızı hatırlıyorum… dedi.
Diğeri: "Neden?" diye sorunca, birincisi:
- Yerde dolaşırlarken elimizden yiyorlar; havalanınca kafamıza ediyorlar!...

Editör: TE Bilişim