İstanbul mimarisinden izler taşıyan, duvarlarında Osmanlı Sarayı binasından Boğaz'ı tasvir eden figürlere, meyve türlerinden desenlere kadar farklı resimleriyle dikkat çeken caminin bu özelliğiyle bir benzerinin daha olmadığını ifade ediyor. Caminin ne mimarı ne de resimleri yapanları belli olmadığı kaydedildi. Çapanoğlu Camii, duvarlarındaki manzara resimleriyle Batı mimarisini Anadolu kültürüyle harmanlıyor. Caminin 2019 yılında restore edilen camide, restore yapılırken günümüzde kullanılan plastik içerikli Dispersiyon boya ile yapıldığı, bunun ne kadar yanlış olduğunun bugün görülmeye başlandığı kaydedildi. ‘Dispersiyon boya duvardaki sıvayı kaplar, duvarın nefes almasını engeller. Cami taş yapım olduğu için dışardan aldığı soğuk havayı hafızasında tutar, içerden sıcak hava ile birleşince nem oluşur ve zamanla küflenir’ değerlendirmesi yapıldı. Yapılan bu çalışma ile üzerindeki boya uzun ömürlü olmaması nedeniyle, duvarın soğuk havayı sıcak hava ile birleştirdiği için kustuğu, üzerinden attığı, bu nedenle de içeride küf oluştuğu ileri sürüldü. ‘Material farklılığı olduğu için renkler eski halini almamakta, duvarın üzerinde yama gibi durmaktadır. Bunun yerine restorede badana boyası kullanılmış olsaydı, renkler orijinal şeklini alırdı. Eski yapım olduğu için muhtemelen duvardaki sıva özelliğini kaybetmiştir. Bunun için gevşek yerleri tamir edilip derin sıva astarı kullanılması gerekirdi. Yapılan yanlışlarla, tarihi eser adeta yok edilmiştir. Burasının yeniden restore edilmesi gerekmektedir’ görüşüne yer verildi.

Editör: TE Bilişim