Gazi Muhammet Emin Tekin, Şehit Serkan Göker. 15 Temmuz karanlık ihanet gecesini aydınlatan iki kahraman... İlahiyat Fakültesi öğrencisi Muhammet, Boğaz Köprüsünde darbecilerin tankları ve silahlarına karşı sol kolunu kaldırmış, o gece direnişin simgesi olmuştu. Sol kolundan vurularak gazi olan Muhammet, aynı gece Ankara’da şehit düşen eski özel harekat polisi Serkan Göker’i Yerköy İlçe Şehitliğindeki kabrinde bu bayram da unutmadı.

Bayram sabahı şehidi kabrinde ziyaret eden Muhammet, çiçeklerini suladı, temizlik yaptı, dua etti. Her bayram kabirde şehit Serkan’ı ziyaret eden Muhammet, milletin kendi kaderini kendi elleri ile yeniden çizdiği o gecenin unutulmamasını istiyor.

DEĞİL BİR SENE YÜZLERCE SENE HATIRLANACAK BİR GECE

Tekin, 15 Temmuz’un bir sene değil yüzlerce sene hatırlanacak büyük bir hadise olduğunu söyledi.

"Bir milletin bir gecede dirilmesi tarihte eşine çok rastlanacak bir hadise değil. İnşallah ülkemiz ve milletimiz için çok daha güzel günlerin bir başlangıcı olacak" diyen Tekin; "Önümüzde belki bir 50 sene sonra baktıklarında önemli bir milat kabul edilecek. O gece bütün millet ne yaptı ise biz de aynısını yapmaya çalıştık. Milletin birlikteliği zaten bize de güç, kuvvet veren şey" dedi.

KADERİMİZİ KÜRESEL GÜÇLERİN ELİNE BIRAKMADIK

Muhammet Emin Tekin, Boğaz Köprüsünde darbecilerin karşına dikildiği gece Serkan Göker’in Ankara’da kahramanca mücadele ederken şehit düştüğünü hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Yüzlerce şehit verdik o gece. O gece kimse kendi kaderini küresel güçlerin, artık üst akıl diye tabir edilen başka odakların eline bırakmak istemedi. Adnan Menderes’te yaşadığımız veya başka zamanlarda yaşadığı acıyı tatmak istemedi. Kendi eli ile kendi kaderini çizmek istedi ve orada o dirilişi, duruşu sergilemek istedi. Bunu her zaman yapabilecek güçte olduğumuzu ortaya koyduk. Biz şehitlerimizi, o gecedeki ruhu hiçbir zaman kaybetmemeye devam ediyoruz, devam edeceğiz ömrümüz boyunca inşallah. Biz bunun yansımasını he alanda görmek istiyoruz, ülkemizin başka ülkelerin k boyunduruğundan kurtulup kendi kaderini çizen bir ülke istiyoruz."

O GECE KENDİMİZE KÖTÜ BİR İHTİMAL BIRAKMADI

O gece Allah’a sığınıp, kötü bir ihtimal bırakmadıklarını ifade eden Tekin, ulaşılabilecek şehitlik makamının bu dünyada kazanabilecek en kıymetli makamlardan olduğunu söyledi.

Tekin; "Şehitlerimiz Allah’ın izni cennette olduğunu ka, insanın ulaşabileceği en yüksek makam. O yüzden biz o gece yaptığımız şeyle bir ömür gurur duyacağız ve inşallah Allah göstermez tekrar öyle bir şeyi ülkemize. Ama her zaman hazırız, şehit olan insanlara baktığımız zaman hepsinin seçilmiş insanlar olduğunu görüyorsunuz. Hayatlarını okuduğunuzda, karakterlerini tanıdıkça bu insanların gerçekten bir ömür öyle yaşadıklarını hayretle görüyorsunuz. O gece bütün millet şehit adayıydı, herkes bu ruhla çıktığı sokağa, çıkan tüm insanların bu ruha sahip olduğunu biliyoruz. Bunu yaşamayan insanlara nasıl anlatabiliriz bilemiyorum. O geceyi yaşayanlar zaten biliyorlar bunun anlatılması ve önümüzdeki nesillere aktarılması için büyük çalışmaların yapılması lazım. Bazen bir şeyi yaşamaktan önemlisi onu anlatmak, onu aktarabilmek oluyor, onu hissettirebilmek de yaşamak kadar önemli. Biz şehitlerimizi Allah’ın izni ile hiçbir zaman unutmayacağız. Onların ruhunu incitecek şeylerden kaçınacağız, onların davasını, onların manasını her yerde savunacağız, unutturmamaya çalışacağız. Allah hepimize böyle güzel bir ölüm nasip etsin. Hepimiz neticede öleceğiz ama şehitlerin ölümü gibi böyle güzel ölüm kime nasip olur, izleyenlerden de dualarını talep ediyorum" diye konuştu.

Editör: TE Bilişim