Ankara’da inşaat işçisi olarak çalışan Beytullah ve Şakir Yeşilay kardeşler, darbecilere karşı verilen mücadelede kahramanca mücadele etti. İşten dönüşte darbe yapıldığı haberini alır almaz üniversite öğrencisi olan kardeşi Şakir’i de yanına alarak darbecilere karşı sokağa çıkan Beytullah, ateş saçan tanklara karşı kahramanca mücadele etti. 

Tankların etkisiz hale getirilmesinde gece boyu mücadele eden Beytullah Yeşilay, yoğun ateş altında kalarak şehit olurken, kardeşi Şakir yaralandı.

Şehit Beytullah Yeşilay’dan geriye 4 aylık kızı ve eşi kaldı. 

Yeşilay Ailesi’nin Yozgat’ın Saraykent İlçesi’ndeki evlerinin kapısında ayyıldızlı türk bayrağı gururla dalgalanıyor. Gazi olan Şakir Yeşilay’ın tedavisi Ankara’da devam ediyor.

Şehitlik mertebesine ulaşan beytullah yeşilay’ın eşi, henüz üç aylık olan kızı Miray’la teselli buluyor. 
Gözü yaşlı Asya Yeşilay, eşinin şehit olduğu akşam yaşananları anlattı.

SAVAŞIN ORTASINDAYIZ, HAKKINI HELAL ET DEDİ

Bayram dolayısıyla memleketi Erzurum’da bulunduğunu hatırlatan Asya Yeşilay; 

“26'sına bilet almıştı dönecektim. 15 Temmuz akşamı saat on bir buçuktu kızım Miray'ın resmini çektim eşime gönderdim. ‘Hanım bu ne dedi, ortalıkta savaş var’ dedi. Dedim ne savaşı benim haberim yok. Çocuk ateşlenmişti o gece ağrı kesici içirdim, kızımızı eşimde görsün istemiştim. Ama o bana savaş var dedi, televizyonu aç dedi. Sonra ben uyuya kalmışım. Gece bir buçukta telefonla aradı,  ‘Hatun savaşın ortasındayım, hakkını helal et’ dedi. Ben de ‘ne olur eve dön’ dedim. ‘Tankların ortasındayız, bir iki tankı imha ettik, ortalık sakinleşti’ dedi. Sonra telefonu kapattı. Ağlayarak eniştemi aradım, eniştem eve git demiş. Bana telefonda ortalık sakinleşti dedi ama gazi olan kardeşi diyor ki, 'Yenge sana üzülmeyesin diye öyle söyledi, biz o ara savaştaydık' dedi. Sonra aradım çok kere aradım polis cevap verdi en son. Ağır yaralı dedi, öylece kapattı. Numune Hastanesine gel dedi. Elim kolum ulaşmaz dedim, gelemem dedim. Sabah oldu geldim, yolda öğrendim. O gece şehit olmuş.’

VATAN SEVGİSİYLE DOLUYDU

Eşinin vatan sevgisi ile dolu olduğunu söyleyen Asla Yeşilay, ‘Ben vatanımı asla terk etmem. Ölürüm, yine de vatanımda kalırım’ diyen eşinin 15 Temmuz gecesi aynı sevgi ile sokaklara çıktığını söyledi.

EVLİLİK YIL DÖNÜMLERİ GELMİŞTİ

Bir yıllık evli olduğunu hatırlatan Yeşilay; “Bir yıllık evliyim, bir kızımız 4 aylık var. Bir yıl önce burada düğünümüz olmuştu, bir yıl sonra eşimin cenazesine geldim. Ağustos'ta evlilik yıl dönümümüzdü. Gelmedi yıl dönümümüz, gelmedi. Vatan sağ olsun, millet sağ olsun” diye konuştu. 

ŞEHİT BABASI: “BEN DE SEVE SEVE ÖLMEYE HAZIRIM”

Şehit babası Hacı Bekir Yeşilay, 6 çocuğundan biri şehit, birinin de gazi olduğunu belirterek; “Üç tane daha oğlum bir de ben varım. Vatan için seve seve ölmeye, can vermeye hazırız” dedi. 

Olayın yaşandığı akşamı anlatan Yeşilay, şunları söyledi: “Oğullarım Ankara'da inşaat işiyle uğraşırlardı. Saat 11.00 gibi Gümüşhaneli iş arkadaşları gelmiş Türkiye elden gidiyor demiş onla birlikte dışarı çıkmışlar. Ankara Numune'nin orada tankı imha ediyor oradan da Genel Kurmay Başkanlığına geçiyorlar. O sırada helikopter faaliyetteymiş. 4 kişi birden gidiyorlar. Orada 3 tane bomba atılıyor. 2'sinden kurtuluyorlar 1 tanesi 4 arkadaşın üzerine düşüyor.  Olayda yaralanan oğlum İlahiyat Fakültesi öğrencisi. Yazları inşaatta çalışıyor kışları okuyordu. Okul tatil olduğu için ağabeyinin yanında çalışıyordu. Orada üçüncü bomba üzerine düşüyor. Uyandığında çok sayıda insanın yaralı olduğunu görüyor. O sırada oğlum şehit oluyor” dedi.
“Vatan benim vatanım.  Vatan olmazsa ben olmam. Elhamdülillah hepimiz Müslüman Türk vatandaşıyız” diyen Yeşilay, şunları söyledi: “Vatan için canımız feda, boynumuz kıldan ince. Seve seve üçünü de gönderirim ben de giderim. Bunu unutmasınlar ki dört çapulcuya ben bu memleketi bırakmam. Biz hiç bir yere sığmayız. Hiç bir ülkeye el açıp çadırda yaşayamayız. Ya ölürüz ya da memleketimizde kalırız. Yapacak hiç bir şeyimiz yok.”

Beytullah Yeşilyurt’un kayınpederi Abdulvahap Çelebi, darbeyi televizyondan öğrendiğini belirterek; “Saat 12.00 civarında yatmaya gittim, yatağa ilk girdiğimde çocuklar bağırdı televizyonda darbe var diye. Bu arada telefon geldi damadımdan, babacığım ne yapıyorsunuz savaş oluyor dedi. Neredesin dedim, şuan Genel Kurmaydayım tankın üzerindeyim, savaş var dedi. Beytullah çok korkuyorum ne yapıyorsun dedim, korkma babacığım savaşı kazandık, esir aldık, inşallah yuvamıza döneceğiz dedi. Ama yuvasına dönemedi. 10 dakika sonra aradığımda yabancı bir kişi telefona cevap verdi, komisermiş. Acele numune hastanesine gelin dedi. Vefat mı etti dedim, bana sorma dedi. Ciğerimiz yandı ama devletimiz sağolsun. Cenab-ı Allah böyle olayları hiç kimseye göstermesin. Ama şunla da gurur duyuyorum; bizler tankların üzerine çıkıyoruz yabancılar tankların altında ezilip gidiyor. Hiçbir dünya devleti Türkiye’yi yenemez ben bundan gururluyum” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim