YOZGAT ile birlikte Kayseri ve Sivas illerinin oluşturduğu Orta Anadolu Kalkınma Ajansı (ORAN) tarafından hazırlanan raporda, Şefaatli-Yerköy ilçeleri arasında yer alan mikro klimatik özelliğe sahip Karalıkdere Vadisinin ıslah edilip, meyvecilik alanında ekonomiye kazandırılabileceğine dikkat çekildi. Yozgat’ta Karanlıkdere Vadisindeki bağların ıslah edilip, yeni bağ tesislerinin oluşturulmasına yönelik yürütülen çalışmalar yeniden gündeme taşındı. Bölgede bulunan üzüm bağlarını daha verimli hale getirmek, üzümlerin Türkiye pazarına açılmasını sağlayarak, il ekonomisine önemli bir girdi sağlamak amacıyla yürütülen çalışmalara bu yıl yeniden ivme kazandırılacağı kaydedildi. ORAN Kalkınma Ajansı tarafından hazırlanan ‘Karanlıkdere Vadisi arazilerinin değerlendirilmesi ve kullanım planlaması’ başlıklı araştırma raporunda, vadide bağcılığın yanında meyvecilik yapılabileceği, kurulacak tesislerle istihdamın da yaratılabileceğine dikkat çekildi. Raporda, Karanlıkdere Vadisinde üzüm bağlarıyla birlikte var olan Ayva ve Elma bahçelerinin ıslah edilip, son yıllarda talep artışı olan Badem bahçelerinin de oluşturulabileceği önerildi. ORAN tarafından Karanlıkdere Vadisinde öncelikle toprak etüt ve haritalama çalışmalarının yürütüldüğü, alanın toprak kaynakları ile ortaya konularak, alanın şimdiki arazi kullanım durumunun belirlendiği bildirildi. Elde edilen veriler ışığında çalışma alanının bağ ve ayva yetiştiriciliğine uygunluğu değerlendirildiğine vurgu yapılarak, ‘’Ayrıca potansiyel olarak alternatif ürünler hakkında değerlendirmede bulunulmuştur. Son olarak bağ ve bahçe yatırımları açısından kapasite ve istihdama yönelik projeksiyonlar yapılmıştır. Karanlıkdere Vadisinde mevcut durumda bulunan bağ ve bahçelerin durumu ve sayısı, terk edilen bağ ve bahçelerin miktarı ve kapatılma nedenlerinin tespit edilmiştir’’ denildi. Oluşturulan projeksiyonlarda, yatırım çalışmalarına yönelik literatür taramaları ile bağ ve bahçelerin dikimi, gençleştirmesi, yöreye has çeşitlerin tespiti, bu tespitler üzerinden toplam kapasitenin belirlenmesine yönelik çalışmalarla birlikte, ayva ve üzümün işleme, pazarlama yöntemlerinin bölgedeki durumuyla, istihdam olanaklarının da değerlendirildiğine yer verildi. Raporda, ‘’Çalışma alanı mikro klimatik bir avantaja sahip olmakla birlikte genç toprak yapısı nedeniyle tarımsal faaliyetlerde bazı dezavantajları bulunmaktadır. Bu dezavantajları ortadan kaldırmak için gerek üzüm gerekse ayva yetiştiriciliğinde fertigasyon ile sulama ve gübreleme yapılması zorunlu görünmektedir. Toprakların fiziksel özelliklerinin iyileştirilmesi için iyi yanmış hayvan gübresi ile sürekli desteklenmesi gerekmektedir’’ ifadelerine yer verildi.
BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ
Alanda badem yetiştiriciliği bir alternatif olarak değerlendirildiği kaydedilen raporda, ‘’Depolama yada işlemesi daha kolay ve ucuz olan bu bitki deseni alan için bir fırsat oluşturabilir. Ülkemizde tüketim alışkanlığı hızla artan bademin üretimi sınırlı kalmakta ve kabuklu yada iç badem ithalatı yapılmaktadır. İç pazarda büyük açık bulunan bademin geç çiçek açıp ilkbahar erken donlarından zarar görmeyecek çeşitleri bulunmaktadır. Ticari değeri yüksek ve geniş bir tüketim pazarına sahip badem çalışma alanında kurulması bölgede alternatif bir yatırım modeli için öncü olabilecektir’’ denildi. Badem ağacının çok uzun yıllar yaşayabildiği hatırlatılarak, ticari ömür olarak optimum veriminin 60 yıl olarak hesaplandığı, hızla gelişen badem yetiştiriciliği ve artan pazar ihtiyacı sayesinde yapılan çalışmalar ile verime yatma zamanı kısa bodur çeşitler geliştirildiği, Türkiye şartlarında yetiştiriciliğinin yapılmakta olduğu belirtildi. Alanda elma yetiştiriciliği de diğer bir ürün kalemi olarak düşünülebileceği kaydedildi. Raporda, ‘’Bu da gerekli alt yapı tesisleri ile ekonomik değeri olan bir üründür. Ayrıca raf ömrü düzgün saklama koşulları ile 8-9 ay saklanabilmesi ve tüketim alışkanlığının fazla olması bu üründe pazar sorunu yaşamadan yetiştirilerek bölgenin ekonomik kalkınmasında faydalı olacaktır’’ görüşlerine yer verildi.
