Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Şebnem Eren Gök, ilk kez 1980’li yıllarda tanımlanan HIV enfeksiyonunun tüm dünyayı etkileyen büyük bir salgın olarak günümüzde devam etmekte olduğuna dikkat çekti.
Gök, HIV/AIDS tanı ve tedavideki ilerlemeler sonucunda artık ölümcül değil, kronik bir hastalık olarak kabul edilmekte olduğuna vurgu yaparak, erken tanı ve uygun tedaviyle hastaların beklenen yaşam sürelerini uzatmak, yaşam kalitelerini arttırmanın mümkün olduğunu anlattı. Gök, ‘’Hastalık; kişiden kişiye korunmasız cinsel temas, damar içi madde kullanımı sırasında ortak enjektör kullanımıyla olmaktadır. Annede hastalık varsa gebelik ve doğum sırasında anneden bebeğe geçebilir. Ayrıca kontrolsüz kan nakilleri ile de bulaşabilmektedir. Bu geçiş yolları nedeni ile HIV enfeksiyonu, erişkinlerin yanı sıra, tüm yaş gruplarında görülebilmektedir. Hastalık, virüsü taşıyan kişilerle birlikte oturmak, yemek yemek, aynı iş yerinde çalışmak, aynı okulda okumak, el sıkışmak, tokalaşmak, telefon, kitap, defter gibi araçları, ortak duş-banyo alanlarını ve tuvaletleri kullanmakla bulaşmaz’’ dedi.

Editör: TE Bilişim