Altuğ, korona virüsün dünya çapında bir salgın olduğuna vurgu yaparak, bunun ister istemez bir ekonomik seferberliği getirdiğini, Türkiye’nin bugün ekonomik seferberlik halinde olduğunu kaydetti. Altuğ, kaynakları bu salgının verdiği hasarları biran önce gidermek için aktarıldığını, ekonominin birinci kuralının insanları sağ kalmasını sağlamak olduğunu anlattı, ‘’Kebapçılar, lokantalar, kahveler bunların hepsi hizmet sektörüdür. Bu hizmet kesilince hizmet sektörü durdu. Oralarda geçinen insanlar günü birlik geçinen insanlar. Günlük yevmiye alan insanlara diyorsun ki; siz evde oturun çıkmayın. İyi de biz ne yiyeceğiz, ne içeceğiz diye bir olay var. Ben size bir kıyak yaparım. Günde 40 lira destek yaparım, işte ekonomik seferberlikte kaynaklardan kullanılmasından bir tanesi. Bizim asıl yapmamız gereken üretim sektörüne yönelmektir’’ dedi. Hemşehrimiz Prof. Dr. Altuğ, tarım ve hayvancılık sektörünün bitirildiğini, onun yerine beton sektörünün geldiğini ileri sürdü. Altuğ, ‘’Bu yanlış politika için son 20 yıla da bakılabilir, daha öncesine de gidilebilir. Türkiye’nin bir numaralı sorunu işsizliktir. Türkiye’de işsizlik meselesine yaklaşımımız da doğru değil. Bir istatistik kurumumuz var, bu kurumun verilerine göre Türkiye’de işsiz sayısını hesaplıyoruz, bunlarda ankete dayalı. Yani Ahmet’in işi var mı, Mehmet’in işi var mı bilmiyorsun. Türkiye kalkınma modelini geçmişten buyana kayıt dışı ekonomiye bağlamış. Kayıt dışı ekonomide kimin eli kimin cebinde belli değil. Altta kalanın canı çıksın ekonomisi. Türkiye kayıt dışı ekonomi yüzünden bu hale gelmiştir ve 3 tane yeşil ile karşılaşmıştır. Doların yeşili, cennetin yeşili ve bir de tabiatın yeşili. Tabiatın yeşilinin ırzına geçmişiz, doların yeşiliyle tabiatı düzeltmeye kalkmışız, doları da başkasından alıyoruz. Dolar bizim anamızı ağlatmış’’ diye konuştu. Prof. Dr. Altuğ, paranın değerini belirleyen esas unsurun o ülkenin üretim gücü olduğunu da vurgulayarak, ‘’Bir ülke düşünün 100 tane yumurta üretiyor ve 100 yumurta karşılığında 100 lira basıyor. Yumurtanın fiyatı kaç lira 1 lira, yumurta üretimini 100’den 200’e çıkarırsan bir yumurtanın fiyatı 50 kuruşa düşer. Bu miktar nazariyesidir. Şimdi senin üretimin artıyor mu? Yok. Bu salgın yüzünden daralma var. Hem üretiminiz daralacak, hem işsizliğiniz artacak. Birileri de çıkacak Türk lirası bu hafta en yüksek değer kazanan para oldu diyecek. Gülmek lazım. Bu ekonomiden depresyon halidir. Bu ekonomideki depresyon ise 3 yıl devam eder. Ekonomide kullanılacak olan kaynaklar, bu salgının önlenmesine, giderilmesine ve salgından göreceğimiz hasarın giderilmesine yönlendiriliyor’’ ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim