Çarşamba günü ilk oruçların tutulacağı Ramazan ayı münasebetiyle yazılı bir açıklamada bulunan MHP Merkez İlçe Başkanı Ethem Sedef, bu ayın her günü ve günlerinin anını yenilenme hissiyle yaşayarak kendini de maddi ve manevi yönden yenileyerek geliştirme zamanı olduğunu söyledi.
    Sedef, yenilenmenin hayatın her aşamasında var olduğunu fakat Ramazanda kalpte hissedilebilecek manevi bir duyguya dönüştüğünü belirterek; “
    “Çünkü Ramazan zamanın baharıdır ve bereketidir. Sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın pekiştiği, sevgi, saygı ve kardeşlik duygularının daha da güçlendiği ,dini ve sosyal hayatımıza en büyük etkisi olan bir kutlu bir zaman dilimidir. Bu ay insanları doğru yola ileten ilâhî kelâm Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim'in indirildiği bir ay olması ve içinde "bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi"nin bulunması, bu ayın manevi değerini değerini vurgulamaktadır” dedi.
    Sedef şunları söyledi: “Yüce Allah Kur'an-ı Kerimde "Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır..." buyururken,Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) de bu ayla ilgili olarak: "Bir kimse, inanarak ve sevabını sadece Allah'tan bekleyerek, Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır." buyurmuşlardır. Oruç ayı olan Ramazan ayı, bir çok hikmetili sırrı içinde barındırır. İdrak etmekle manevi açıdan huzur bulduğumuz ve sevinç duyduğumuz bu ayda sayısız nimetlerin kıymetini hatırlıyor, geçici beşeri  duygulardan vazgeçip Yüce Allah'ın emir buyurduğu oruç ibadeti ile sonsuza dek sürecek manevi hazlara ulaşmanın sırrına eriyoruz.
    Oruç; insanın azim, sebât, kanâat, metânet ve sabır gibi ahlâkî güzelliklere sahip olmasına, aç kalarak nimetlerin kıymetini bilmesine ve bu vesile ile yoksulların halini düşünüp onlara merhamet ve şefkat duyguları ile yaklaşmamıza sebep olur. İşte bu özelliği ile Ramazan, nefislerin terbiye edildiği, yoksulların doyurulup gözetildiği, sevap ve mükafatın arttığı; af ve mağfiretin çokça ihsan edildiği bir aydır.Bundan dolayı cimrilikten uzak durup, izzet ve ikram duygularımızı pekiştirmeliyiz.
    Bu ayda yakınlarımızla birlikte, beraber yaşadığımız avrupalı toplumun  inançlarına saygı duyarak, iftar sofralarımızda onlarada yer vererek ramazanın bereketini onlar ile de paylaşa bilmeliyiz.Komşuluk ilişkilerimiz ve sosyal kaynaşmamız ve birbimize olan güvenimiz ancak bu şekilde güçlenir.
    Tutulan oruçları, kılınan teravih namazları, okunan hatim ve mukabeleleri, iftar ve sahurları, dua, tövbe, ve niyazları ile baştan sona bir feyz, rahmet ve bereket ayı olan Ramazan, Allâh'a olan kulluk şuurunu derinden hissettiğimiz; kardeşlik ,milli birlik ve beraberliğimizin pekiştiği mübarek bir zaman dilimidir. Dolayısıyla Ramazan Ayının kıymetini bilmeliyiz. Onu en güzel şekilde yaşamanın ve değerlendirmenin gayreti ve çabası içinde olmalıyız. Gönüllerimizi ferahlatan manevi havasını hakkıyla solumalıyız. Bunu fırsat bilerek, geçmişimizle yüzleşip derin bir nefis musebesi ile,  kötülüklerden ve çirkinliklerden kendimizi uzaklaştırmalıyız. Yapacağımız iyilikler ve ibadetlerle Allah'ın rızasını kazanmaya çalışmalıyız. Çünkü bu ay Kur'an ayıdır,rahmet, fazilet ve günahlardan arınma ayıdır. Kur'an ahlakını kendimize rehber edinme çabasında olabilmeliyiz.Bu duygu ve düşüncelerle Milletimizin, tüm İslâm aleminin,Mübarek Ramazan ayını tebrik eder,birlik,beraberlik ve kardeşliğimize, birlikte yaşadığımız topluma ve insanlığa barış ve huzur  getirmesini Cenab-ı Hak'dan niyaz ediyorum.”
Editör: TE Bilişim