Uyuşmazlıkla sonuçlanarak Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna giden beşinci dönem toplu sözleşmede, kamu görevlilerini haklı beklentilerini dile getirmek ve kazanımları artırmak için “Emeğe Saygı, Adalete Davet” çağrısıyla meydanlara indiklerini belirten Şerefli, “Memur-Sen olarak pazarlık sürecinde eylemlerle, basın açıklamalarıyla, iş bırakmalarla sahalarda olduk ve Kamu Görevlileri Heyetini destekledik. Bugün de aynı kararlılıkla ve örgütlü gücümüzle meydanlardayız” dedi.
Memur-Sen’in tekliflerinin tümü makul olmasına karşın, f kamu işvereni makbul tekliflerle gelmediğinden sürecin uyuşmazlıkla sonuçlandığını bildiren Şerefli, “Biz Memur-Sen olarak, süreç boyunca masanın ve müzakerenin önemine inanarak çözüm üretmeye odaklandık ve sürecin uzlaşmayla sonuçlanması için büyük bir özveriyle çalıştık” diye konuştu.
Memur-Sen’in tekliflerinin milletin talepleri olduğunu vurgulayan Şerefli, “Çünkü bu teklifler milletin maşeri vicdanında makes bulmuş, adil ve hakkaniyetli tekliflerdir. Bu nedenle, Kamu İşvereninin, Merkez Bankasının gerek beklenti anketinde gerekse kendi tahmininde ifade ettiği rakamların altında kalan tekliflerle gelmesini kamu görevlilerinin emeğini değersizleştirmek olarak görüyor ve algılıyoruz” ifadelerini kullandı.
Kenan Şerefli, “alın terimizin değersizleştirilmesi, taşıdığımız misyonun görmezden gelinmesini. Kamu görevlileri olarak, asla kabul etmiyoruz” diye konuşarak 20 milyonluk büyük bir kitle olduklarını hatırlattı.

 

Editör: TE Bilişim